SEV Connect - Kış 2021
CONNECT KIŞ 15 önerimizin uygulama projeleri 2016 yılında, inşaatı da 2019 yılında tamamlandı ve okul kullanıma geçen sene açıldı. Anadolu lisesi, meslek lisesi, yurt, spor salonu, kütüphane ve ikinci etapta uygulanacak olan konferans salonundan oluşan, oldukça kapsamlı bir yerleşkeden söz ediyoruz. Dolayısıyla, projemizin çıkış noktası, ekonomik ve fiziksel kaynakları kısıtlı olan Gökçeada’da, bu ölçekteki bir kamu yatırımından sadece okul öğrencilerinin değil, tüm adalıların yararlanabilmesi idi. Sosyal donatıların ve açık alanların kent hayatıyla entegre bir yaşam oluşturması, “açık bir kampüs” kurgulanması projenin çıkış noktası oldu. Benzer şekilde Anadolu lisesi ve meslek lisesi öğrencilerinin de kampüsü ortaklaşa kullanabilmeleri, hemmekânların daha ekonomik kullanımına hem de sosyal etkileşimin artmasına olanak tanıyacaktı. Bu nedenle olabildiği kadar Eindhoven Teknik Üniversitesinde öğrenci olarak bulundum. Mezuniyetimin ardından, 2007 yılında ortaklarım Ali Eray ve Burçin Yıldırım ile PAB Mimarlık ofisini kurduk ve kendi ofisimizde mimarlık pratiğine devam ediyoruz. Bir yandan da Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde yarı zamanlı olarak ders veriyorum. Mimarlığın hem pratik hem akademik tarafında yer almaya özen gösteriyorum. PAB olarak ofis, müze, konut gibi yapı tiplerinde üretim yapmakla birlikte, zaman içinde uzmanlık alanımız eğitim yapıları oldu. Gururla söyleyebilirim ki, projelerimiz hem ulusal hem uluslararası çeşitli ödüllerin sahibi oluyor. PAB Mimarlık olarak gerçekleştirdiğiniz Gökçeada Lise Kampüsü, son derece prestijli olan ve TMMOB Mimarlar Odası tarafından verilen Ulusal Mimarlık Ödüllerinde Yapı Dalı Ödülüne değer bulundu. Öncelikle sizi ve ekibinizdeki herkesi kutlarız. Projenin nasıl doğduğunu ve geliştiğini öğrenebilir miyiz? Çok teşekkür ederiz. Ulusal Mimarlık Ödülleri, Türkiye’nin en prestijli mimarlık ödülü olması sebebiyle bizim için çok onur verici. Gökçeada Lise Kampüsü için 2014 yılında açılan ulusal mimarlık yarışmasında proje önerimizin birincilik ödülünü almasının ardından, seçilen şeffaf, geçirgen, erişilebilir, katılımcı ve davetkâr mekânlar tasarlandı. Ve fiziksel biçimlenişte de Gökçeada’nın karakteristik köy evlerindeki yerel taş duvarlardan ve küçük avlulardan esinlenerek, yerel dokuyla bütünleşecek güncel bir Akdeniz mimarlığının izini sürdük diyebilirim. Yürüttüğünüz çalışmalardan yola çıkarsak, yenilikçi eğitimmekânları konusuna yoğunlaştığınızı görüyoruz. Sizi bu alanda faaliyet göstermeye sevk eden temel motivasyonun ne olduğunu öğrenebilir miyiz? Mekân, içindeki hayatı şekillendiren, yönlendiren, hatta dönüştüren bir kabuk aslında ve bu kabuğu tasarlamak, bir yaşam senaryosu kurgulamak, bir mimar olarak benim için çok heyecan verici. Eğitim mekânları ise, bir çocuğun toplumsal hayatla ilk karşılaştığı, akademik gelişiminin yanı sıra fiziksel, “Her öğrenciyi ‘birey’ kabul eden bu eğitim modelini UAA’da deneyimlemiş olmamın, şu anki motivasyonumun temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Hayalim, bu bakış açısını olabildiği kadar genele yayabilmek…”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=