SEV Connect - Kış 2019
CONNECT KIŞ 7 fazlasını edinmeye gayret ettim. Tam aradığım bu mu diye düşünürken, dizinin arkasından çektiğim sinema filmi kafamdaki tüm soru işaretlerini cevapladı, doğru kariyeri seçtiğimi anladım. Hayalini kurduğum ve kafamda tasarladığım her şeyi o set ortamında tecrübe ettim nerdeyse. Filmin çekimleri bittikten sonra Aşk Ağlatır dizisi ile görüşmelere başladım. Dizi, altı gencin İstanbul’da olan yaşam mücadelesini anlatıyor ve ben de o gençlerden biri olan Fırat’ı canlandırıyorum. Bu projenin içinde olmaktan çok mutluyum, yönetmenimiz ve ekip arkadaşlarımızla olumlu bir çalışma ortamı var. Şu ana kadar gelen geribildirimler çok pozitif. İzleyicilerimiz, diziyi ve bizleri çok samimi buldukları için çok güzel yorumlar yapıyorlar, sağ olsunlar. Sinema ve tiyatro gibi farklı oyunculuk deneyimleriniz oldu mu? Gelecek planlarınız yine oyunculuk üzerine mi? Tiyatro sahnesine en son lise yıllarında çıktım, ama son zamanlarda içimde bu istek tekrar uyandı, eğer önüme bir fırsat çıkarsa tiyatroda oynamayı çok isterim. Ancak benim asıl önceliğim sinema oyunculuğu. Bunun ilk tecrübesini de edindim. Nisan Dağ’ın yönettiği “Bir almaya başladı bile. Kısa bir süre önce Antalya Film Festivali’nde, “Work in Progress” kategorisinde de ödül kazandık. Başarıların gerisinin gelmesini de bekliyoruz. Bu film benim için muhteşem bir deneyimdi. Oynadığım rol gereği epey kilo kaybetmem gerekiyordu ve altı haftalık bir süreçte diyetisyen eşliğinde 12 kilo verdim. Karakterimle özdeşleşmek adına, yaşam tarzımda değişiklikler yaptım. Karakterin yaşadığı Fatih’in Zeyrek semtinde vakit geçirdim, orada tanıştığım yerli esnaf ve abilerle arkadaş oldum. En büyük arzum, özgün karakterleri canlandırabileceğim sinema filmlerinde ve dizilerde rol almak. Mezuniyetten dört yıl sonra ACI’ın hayatınızdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz? Bizim ailede ACI mezunu olmak gelenek; annem ACI’83, ağabeyim ACI’06 ve ben ACI’15. Annemin en yakın arkadaşları, dönem arkadaşları. Benim de öyle, arkadaşlarımdan hiç kopmadım; SEV’de ve ACI’da kurduğum dostluklar hâlâ devam ediyor. SEV ve ACI’da geçirdiğim yıllar benim için çok önemliydi, büyüdüğüm ve geliştiğim kurumlardı. İstanbul’da olduğum için sık ziyaret etme şansım olmuyor, ama okulum her zaman aklımda. Nefes Daha” filminde başrol oynadım. Toplumsal bir sorunu işleyen film, festivaller için hazırlandı ve 2020 yılında önemli bir festivalde adını duyuracak diye inanıyorum. Film ilk ödüllerini TURİZMŞİRKETİ Alabanda’nın kurucusu, SEV YönetimKurulu Üyesi Refik Kutluer’in Şanlıurfa’da bulunan tarihi Göbeklitepe kalıntıları hakkındaki yazısı, dünyanın önemli tarih dergilerinden Ancient Origins’de yayımlandı. İngilizce olarak yayımlanan makalede Kutluer, 12 bin yıl öncesine tarihlenen Göbeklitepe’nin, yazının ve tekerleğin bulunmasından çok öncesinde var olduğunu belirtiyor. Gün yüzüne çıkarılanlardan elde edilen verilerin, uygarlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olacağını söyleyen Kutluer, kimilerine göre Göbeklitepe’deki kalıntıların dünyadaki ilk dinî yapı olabileceğini ve bölgede doğan üç büyük dine kaynaklık etmiş olabileceğini de aktarıyor. Yazının tamamına, Turkcell Dergilik, Vodafone dMags ve sev.org.tr/connect üzerinden, bit.ly/gtepe linkinden veya akıllı telefonunuza karekodu okutarak ulaşabilirsiniz. Refik Kutluer (TAC’74) Göbeklitepe insanlık tarihini yeniden yazıyor CONNECT+ DİJİTAL ÖZEL BÖLÜM
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=