SEV Connect - Kış 2019

CONNECT KIŞ 67 Sadıkpaşa Konağı’nda sanatseverlerle buluşmasına dair duygularını, “Tarsus’ta bu muhteşem tarihî yapıda sergi açmak, TAC camiası ve Tarsus halkı ile bir araya gelmek beni heyecanlandırıyor. Bu güzel yapıyı restore edip kullanıma açan SEV’i kutluyorum,” diyerek açıklıyor. TIPTAN SANATA UZANAN BİR HAYAT Prof. Dr. Nihat Arıkan ise hem kariyerine hem de sanatına ilişkin şunları aktarıyor: “1953’te Finike’de dünyaya geldim. Hacettepe Tıp Fakültesi’nin ardından Ankara Tıp Fakültesi’nde Üroloji uzmanlığı yaptım. Aynı bölümde 2014 yılına kadar öğretim üyesi olarak çalıştım ve sanatla uğraşmak üzere kendi isteğimle emekli oldum. Seramik, heykel ve edebiyatla ilgileniyorum. 2014’te ilk kişisel heykel sergimi açtım. 2015’te ‘Kısa Bir Öykünün Romanı Şiir Dilinde” adlı şiir, 2017’deyse ‘6. Sokak Gölgeleri’ adlı kısa öykü kitabım yayımlandı. Halen Ankara Ahlatlıbel’de, kendi atölyemde, seramik ve metal heykel çalışmalarımı sürdürüyorum. Sanat anlayışıma gelince... Oldukça ileri bir dönemde sanatla uğraşmaya başladığım için, isim yapmaya çalışmak gibi bir çabam ya da maddi bir beklentim yok. Benimki bir tutku… Sanatla uğraşabilmek için, 30 yılın üzerinde emek verdiğimmesleğimi bir anda bıraktım. Heykel ve şiirlerimde kafamı karıştıran konuları sorguluyor ve anlatıyorum… Yıllar sonra Tarsus’ta dostlarla bir araya gelmek, görkemli Sadıkpaşa Konağı’nda sergi açmak çok güzel bir duygu. Umarım burası, sürekli sanatsal ve kültürel etkinliklerle yoğun bir şekilde, Tarsus halkına ve hatta tüm Çukurova’ya hizmet verir. Binanın bu şekilde kullanıma açılmasında emeği geçenleri yürekten kutluyorum. Tüm mezunlarımıza ve Tarsuslu dostlarımıza sanat dolu günler diliyorum.” İPEK MENDİLLERLE TARİHE YOLCULUK “Hatıra İpek Mendiller Koleksiyonu” adıyla Sadıkpaşa Konağı’nda sergi açan H. Oğuz Aydemir, kendisi ve çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri veriyor: “TAC’den sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Amsterdam Üniversitesi Avrupa Enstitüsü’nde eğitim gördüm. 1976’dan bu yana sanayici olarak çalışmaktayım. TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanıyım. Daha önceki projelerim arasında Eskihisar Kalesi ve Osman Hamdi Bey Müzesi restorasyonu, Osmanlı Devleti’nin 700. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Hünkâr Çayırı’nda Fatih Sultan Mehmet Anıtı ve Tuğrası ile Tavşancıl’da Yahya Kaptan Anıt Mezarı’nın yapımı yer alıyor. 2012’den bu yana Hırvatistan ve Türkiye’nin ortak mirasına ait çalışmalarım sürüyor. Osmanlı dönemine ait birçok tarihî eseri bulup, belge ve fotoğraflarıyla İngilizce ve Hırvatça kitap haline getirip yayımladık. Tarihimize ‘Çeşme faciası’ olarak geçen, Çeşme’de Osmanlı donanmasının yakılmasıyla ilgili çalışmalarım da sürüyor. Çeşme kalesinde, 1768-1774 Osmanlı/Rus savaşı holü açtım ve 2006 senesinde küratörlüğünü yaptım. ‘Türk-Rus Dostluk Parkı’ için çalışmaları yürüten grubun içindeyim. Gelecek sene 1770 Çeşme savaşının 250’inci yıldönümü. Bununla ilgili olarak orijinal kişisel koleksiyonlarımla bir sergi hazırlıyorum. Hatıra İpek Mendiller’i ise hobi olarak biriktirmeye başlamış ve değişik yerlerde sergilemiştim. Bunların 120 adedini de daha önce Sadberk Hanım Müzesi’ne bağışlamıştım. Ancak mendil merakım dinmedi, yaklaşık 60 mendilden oluşan yeni bir koleksiyon daha oluşturdum. Bu mendilleri tarihî Sadıkpaşa Konağı’nda sergilemek, TAC mensupları ve Tarsus halkıyla paylaşmak bana büyük mutluluk veriyor.” Anadolu’nun Kaybolan Renklerinden Bir Doğa Bilimci, J.J. Manissadjian Sadıkpaşa Konağı’nda bazı parçaları sergilenen Doğa Tarihi Müzesi’nin kurucusu Merzifon Amerikan Koleji öğretim üyelerinden Johannes Jacob Manissadjian’ın yaşamını ve çalışmalarını anlatan kitap, Paros Yayıncılık tarafından yayımlandı. Ayda Ayvaz’ın sponsorluğunda hazırlanan kitabın yazarları Doç. Dr. Emine Alçıtepe ve Dr. Galip Alçıtepe, Manissadjian’ın yaşamına ve Merzifon Doğa Tarihi Müzesi’nin tarihine ışık tutarken, Manissadjian’ın botanik bilimine katkısıyla ilgili detaylı bilgi sunuyorlar. (Paros Yayıncılık, 220 sayfa, 2019) Ayrışma Seramik 22x30x11 cm. • Sadıkpaşa Konağı'nda eserleri ve koleksiyonu sergilenen, Dorothea Atalay ve Nihat Arıkan ve Oğuz Aydemir (karşı sayfadan soldan sağa).

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=