SEV Connect - Kış 2019

66 CONNECT KIŞ Kültür&Sanat RESTORE EDILEREK KULLANIMA AÇILAN SADIKPAŞA KONAĞI, SEV’IN KÜLTÜREL MIRASINA EV SAHIPLIĞI YAPARKEN, MEZUNLARIN KATKISIYLA AÇILAN SERGILER VE DÜZENLENEN ETKINLIKLERLE ŞIMDIDEN TARSUS’UN KÜLTÜR VE SANAT YAŞAMINDA ÖNEMLI BIR MERKEZ HALINE GELDI. Tarsus’un yeni sanat merkezi: Sadıkpaşa Konağı TAC’DE, TALAS KAMPÜSÜ içinde yer alan Sadıkpaşa Konağı, restorasyonu tamamlandıktan sonra Mayıs 2019’da açılmıştı. Bina, Sağlık ve EğitimVakfı’nın 200 yıla uzanan kültürel mirasının araştırılması, korunması ve geliştirilmesi amacıyla önemli işlevler üstleniyor. Geçmişi 1822 yılına uzanan Redhouse’un tarihî sözlükleri, kitapları ve belgeleri, binanın özel bir bölümünde sergilenmeye başladı. Binada, Merzifon Amerikan Koleji’nde 1914’te Prof. Johannes JacobManissadjian tarafından hayata geçirilen Doğa Tarihi Müzesi’nden parçaların sergilendiği bölüm açılırken, akademik çalışmalar yürütmek üzere kurulan Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi de faaliyetlerine başladı. Sadıkpaşa Konağı’nın kültür ve sanat etkinlikleri için ayrılan sergi alanı ve toplantı salonuysa tümTarsus ve çevresindeki sanatseverleri ve sanatçıları ağırlamaya hazır. Diğer bir ifadeyle buradaki etkinlikler, sadece TAC’li öğrenci ve mezunlarına değil, tümTarsus’a katkı sağlayacak. Sadıkpaşa Konağı’nda, 4-10 Ekim tarihlerinde düzenlenen ilk sergi, Dorothea Atalay ve Nihat Arıkan’ın (TAC’72) eserlerini kapsıyordu. Atalay resimleriyle, Arıkan ise heykelleriyle ziyaretçilerle buluştu. İkinci sergi ise 1-7 Kasım tarihlerinde Oğuz Aydemir’in (TAC’69) uzun yıllar emek vererek biriktirdiği “Hatıra İpek Mendiller Koleksiyonu” oldu. TAC’68 mezunu Nihat Taner, BizLetter için sanatçılarla görüştü. Tamamını BizLetter ’ın 2019/3 sayısında okuyabileceğiniz söyleşilerin bir bölümünü sizler için Connect dergisine taşıdık. SANATTAN ZANAATA… Dorothea Atalay, Nihat Taner’e verdiği söyleşide şunları söylüyor: “1958’de Almanya’nın Trier kentinde doğdum. Essen Üniversitesi’nde öğretmenlik eğitimimi tamamladım. Uzmanlık alanlarımdan biri tekstildi. Almanya’da ve daha sonra yerleştiğim Türkiye’de çeşitli okullarda öğretmenlik yaptım. TAC’72 mezunu Cengiz Atalay ile evliyim. Emekli olduktan sonra Haluk Evitan’ın resim atölyesinde çalışmaya başladım. Halen buradaki çalışmalarım devam ediyor. İlk dönem resimlerimin konuları ‘Doğa ve Çiçek’ oldu. Objelerin genellikle gerçekliklerini değiştirip, geometrik/kübik şekillerde yorumladım. Resimlerimde saf ve parlak renkler hâkimdir. Daha geç dönem resimlerimde, ‘Soyut ve Soyut Manzara’ konularını işledim ve giderek kübik şekillerin yoğunluğu arttı. Bir diğer ilgi alanım tekstil sanatıdır. Bir arkadaşımla birlikte ‘Eldoku’ adında bir kuruluşa öncülük ettik. ‘Eldoku’ ile Türkiye’deki geleneksel tekstil sanatlarının izini sürüyor, yaptığımız tasarımlarla, Ankara’da yaşayan ve ‘evde çalışan’ kadınların hayatlarına dokunmaya çalışıyoruz.” 2010 ve 2011 yıllarında Ankara’da kişisel sergiler açan Atalay, eserlerinin D o he tala Beyaz Vazoda Çiçekler 50 x 70 cm, TÜA+YB Oil and Acrylic on Canvas

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=