SEV Connect - Kış 2019

64 CONNECT KIŞ Kültür&Sanat BarınHan’ın sanat evi vemüze olarak değerlendirilmesine nasıl karar verdiniz? Çemberlitaş, İstanbul’un en değerli bölgelerinden biri; 2 bin yıllık geçmişe sahip. 1950’lerden itibaren, özellikle de çeşitli gazetelerinmerkezlerinin burada olduğu yıllarda, Çemberlitaş da sanatın merkezi konumundaymış. AblamEbru Barın ile birlikte, “neden tekrar böyle olmasın” diye düşündük. Yine UAA mezunu (2009) sanatçı arkadaşım Eda Soylu’nun da bu düşüncemizi desteklemesiyle birlikte harekete geçtik. Emin Barın’ın değerlerini ortaya koyup onunla birlikte ilerlediğimizde, genç ve çağdaş sanatçıların bir arada olduğu; küratörlüğünü Bengü Gün’ün yaptığı ve Eda Soylu, Emre Zeytinoğlu, Cins, Fulya Çetin, İrfan Önürmen, Merve Denizci, Metin Ünsal, Numan Okutan ve Rafet Arslan’ın işlerinin yer aldığı “Atonal 9 Solo” sergisini kurguladık. Bakış açınızda, ailenizin kültüre ve sanata yaklaşımı da etkili olsa gerek… Ailemiz bizi, içinde sanat sevgisi olan bireyler olarak yetiştirdi. Biz, her yerinde tabloların, sanat eserlerinin olduğu bu handa büyüdük. O zamanlar herkesin böyle ortamlarda yetiştiğini düşünüyorduk. Bunun ne kadar değerli bir şey olduğunu ve insana çok şey kazandırdığını sonradan fark ettik. Ailemizdeki herkes İstanbul ÇOCUKLUKYILLARINDA edinilen kazanımların insanın yetişkinlik çağına yön vermesi, psikolog ve pedagogların sık sık dillendirdiği bir konu. Sanatı, hayatlarının önemli bir parçası olarak gören bir ailenin içine doğmuşsanız, kuvvetle muhtemeldir ki, sanata bambaşka bir açıyla bakar ve siz de bunun bir parçası olabilmek için gayret sarf edersiniz. Hele bir de dedeniz Emin Barın ise, diğer bir ifadeyle adı Türkiye çapında saygıyla anılan bir hat ve cilt ustasıysa, sanatı adeta genlerinizde taşıyorsunuz demektir. Tıpkı Emir ve Ebru Barın gibi... Her ikisi de Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu Barın kardeşler, eğitimlerini ve kariyerlerini bambaşka alanlarda yapsalar bile, aile büyüklerinin geçen yıl yenilenmesine karar verdikleri Çemberlitaş’taki (Beyazıt-İstanbul) dede yadigârı BarınHan’ı tekrardan canlandırmak, bumekânın sanatla anılmasını sağlamak ve böylece Emin Barın’ın adını yaşatabilmek üzere kolları sıvadılar. Barın Cilt Atölyesi’nin başka bir yere taşınmasıyla işlevsizleşen bina, tarihi dokusuna zarar vermeden onarım ve restorasyondan geçirildi. Han, 16. İstanbul Bienali’ne paralel “Atonal 9 Solo” sergisiyle “sanat evi ve müze” kimliğine kavuştu. Connect dergisi olarak biz de Üsküdar Amerikanmezunu iki kardeşin, hem şehre hemde Türkiye’ye kazandırdığı bu değeri yakından görmek üzere BarınHan’ı ziyaret ettik ve sorularımızı Emir Barın’a yönelttik. EMIR BARIN VE ABLASI EBRU BARIN (UAA’02), TÜRKIYE’NIN ÖNDE GELEN HAT VE CILT SANATÇILARINDAN BIRI OLAN VE “HOCALARIN HOCASI” UNVANINA SAHIP DEDELERI EMIN BARIN’IN MIRASINI YAŞATMAK ÜZERE BARIN HAN’I BIR SANAT EVINE DÖNÜŞTÜRDÜLER. UZUN YILLAR KAPALI KALAN HAN, “ATONAL 9 SOLO” ADLI SERGIYLE KAPILARINI SANATSEVERLERE AÇTI. Büyük bir mirası sanatla yaşatıyorlar EMİ R BAR I N ( UAA’ 04 )

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=