SEV Connect - Kış 2019
42 CONNECT KIŞ HAYAT ONU Üsküdar Amerikan’dan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ne, oradan da Fulbright bursuyla ABD’ye götürdü. Bilgisayar Bilimi alanında yüksek lisansını ise University of Illinois at Urbana-Champaign’de tamamladı. Teknolojiyi gündelik hayatımızın sorunlarına yanıt verecek bir yöntem olarak gören ve çalışmalarını bu doğrultuda sürdüren Ülkü Rowe, Google Cloud’un Finans Hizmetleri Direktörlüğü görevini yürütüyor. Bir yandan da 2019 yılının başından itibaren New York Fed Danışma Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Rowe, birçok iş alanının yanı sıra günlük hayatımızın içinde giderek daha fazla yer almaya başlayan yapay zekânın nasıl gelişeceğine ve hangi amaçlarla kullanılacağına insani değerler ön planda tutularak karar verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bugün Cloud servislerinde, yapay zekâ (AI) ve makine öğrenimi (ML) alanında ne tür hizmetlere erişilebiliyor? Bulut sisteminin kurumlara bu alanlarda getirdiği yenilikler nelerdir? Cloud teknolojisiyle, AI ve ML artık herkesin kullanımına açık ve günlük hayattan iş dünyasına her alanda yenilikler getiriyor. Örneğin Google’ın her gün kullandığımız Gmail gibi uygulamaları, yapay zekâ sayesinde daha siz yazmadan cümlenizi tamamlıyor, YouTube, izlemek isteyebileceğiniz videoları yapay zekâ sayesinde buluyor. Bunun ötesinde iş dünyasında, sağlık sektöründe, yeni ve kişiye özel ilaç araştırmalarında, finansta, risk yönetiminde, spor alanında, sporcu performansının geliştirilmesinde, sürücüsüz arabadan yeni gezegenlerin araştırılmasına kadar her alanda yapay zekânın gücünü görüyoruz. Yapay zekâ yeni bir kavram değil aslında. Ta Boğaziçi Bilgisayar’da öğrenciyken yapay zekâ dersi almışlığım vardır. Ama o zaman deneysel, kavramsal konulardı, çünkü ne bugün elimizde olan veriler ne de istediğimiz anda istediğimiz kadar kullanabileceğimiz işlemciler vardı. Cloud’un yaptığı en önemli şey, bu iki unsuru, veri ve çok yüksek işlemci kapasitesini sağlamak oldu. Sonra da Tensorflow, PyTorch, SciKit gibi açık kaynak yapay zekâ platformları, her programcıya yapay zekâ programcısı olma yolunu açtı. Yapay zekâ yazılımları hızla gelişirken, donanım alanında da yapay zekâ için özel geliştirilmiş işlemciler, CPU’ların yerini almaya başladı. Bu hizmetlerden hangi endüstriler sıklıkla yararlanıyor? Yapay zekânın özellikle finans sektöründe yaratacağı değişimler neler olacak? Yapay zekânın kullanılmadığı endüstri yok diyebilirim, ama tahmin edebileceğiniz gibi verinin çok olduğu, yoğun yatırım alan endüstriler, yapay zekâ alanında da en aktif olanlar: Medya, online satış, sağlık ve finans... Finans sektöründe yapay zekâyı özellikle risk yönetimi, müşteri hizmetleri ve finansal suçların -kara para aklanmasının ve dolandırıcılığın- önlenmesinde görüyoruz. Saniyede milyonlarcası gerçekleşen kredi kartı ödemeleri, hesaplar arası transferler, uluslararası döviz hareketleri gibi finansal işlemleri insan beyni ve algısının analiz edip, bu işlemlerin hangileri normal, hangileri bir suç şebekesine bağlı ayırt etmesi çok zor. Yapay zekâysa bu konuda çok başarılı. Yapay zekâyla daha güvenli bir bankacılığın yanında, daha ucuz, daha kolay, daha rahat bir bankacılık göreceğiz. Fintech şirketlerinin, özellikle fintech start-up’ların “bulut yapay zekâ”dan faydalanmaları, büyük finans kurumları karşısında nasıl bir rekabet değişimi getirecek? Bulut teknolojisinin son 10 senede getirdiği en büyük değişiklik, teknolojide demokrasi yaratmak oldu. Eskiden sadece büyük bütçeleri olan büyük şirketler teknolojinin imkânlarından faydalanabiliyorlardı. Şimdi denge eşitlendi. Üç-beş kişilik start-up’lar bile en yeni, en güçlü teknolojilere erişiyorlar, üstelik de sıfırdan başladıkları için büyük şirketlere göre çok dinamik, çok esnek hareket edebiliyorlar. Büyük finans kurumlarının bir-iki senede pazara sunabildikleri ürünleri, bir-iki ayda gerçekleştiriyorlar. Yani rekabet TEKNOLOJİ, İNSANİ DEĞERLER ÜZERİNDEN YÜKSELMELİ! YAPAY ZEK Â: ÜLKÜ K ANTARCIOĞLU ROWE ( UA A’ 9 0) Yapay zekânın iş dünyasındaki, dolayısıyla da hayatımızdaki yeriyle ilgili görüşlerine başvurduğumuz ÜLKÜ KANTARCIOĞLU ROWE , teknolojinin nerede ve nasıl kullanılacağına insani değerler üzerinden karar vermek gerektiğini belirtiyor.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=