SEV Connect - Kış 2019
40 CONNECT KIŞ İŞ ARKADAŞIM YAPAY ZEKÂ… YAPAY ZEK Â: NADİR ÇINAR ( ACI ’ 9 4) NADIR ÇINAR mimarlık, inşaat ve havacılığın dev şirketlerinden bireysel tasarımcılara kadar geniş bir kesime üç boyutlu çizim ve tasarım yazılımları üreten Autodesk’in global yapay zekâ ekibinin kurucularından biri… Çınar’a yapay zekânın iş hayatımızı nasıl etkilediğini ve etkileyeceğini sorduk. ACI’dan sonra eğitiminize nasıl devam ettiniz, Autodesk ile yolunuz nasıl kesişti? İzmir Amerikan’dan sonra İTÜMakine Mühendisliği Fakültesi’nde okudum. Ardından kendimi ABD’de, burslu işletme yüksek lisansı yaparken buldum. ABD’de 2000’li yılların başıydı, teknoloji ve internet dünyası çok ilgimi çekiyordu. Ancak “dotcom” krizi patlamış, İkiz Kuleler yıkılmış, insanlar işlerini kaybetmiş, şirketler kapanmış veya küçülmüştü; yani oldukça sıkıntılı günlerdi. Ben de teknoloji yerine makine mühendisliği üzerine işlere giriştim. Ortalık biraz sakinleşince, 2005’te, çizim ve tasarım yazılımları üreten Autodesk’te (San Francisco) iş geliştirme üzerine çalışmaya başladım. Ardından daha teknik alanda, veri işleme, veri analizi gibi projelerde yer aldım. Bu sayede ilk defa verinin ve yapay zekânın gerçek anlamda satış ve pazarlamaya nasıl yön verebileceğini tecrübe ettim. Şirketin global yapay zekâ ekibinin kuruluşunda yer aldım. Şu anda İleri Analitik Ürün Müdürü olarak çalışıyorum. Yedi yıl önce Türkiye’ye döndüm, ABD’deki yapay zekâ ekibimizle birlikte globaldeki tüm satış ve pazarlama ekiplerimize buradan destek veriyorum. Yapay zekâ ile nasıl tanıştınız? Autodesk; AutoCAD gibi mimar ve mühendislerin kullandığı yüzün üzerinde çizim ve tasarım programı üretiyor. Boeing, Toyota gibi dev şirketlerden küçük mimarlık ofislerine kadar geniş bir müşteri profili var. Ancak 2000’li yıllarda birçok şirket gibi, kimin elinde hangi sürüm var, kim ne zaman güncelleyebilir, müşteriler yeni hangi ürünleri satın alabilirler, açıkçası kestiremiyorduk. Benim Autodesk’te ilk işlerim bunlar üzerine oldu. Veri dünyasıyla haşır neşir olmaya başladım. Sonra stratejik planlama birimine geçtim. Yine burada içsel süreçleri geliştirme ve veri analiziyle ilgilendim. Daha yapay zekâya gelmeden, önce müşterilerinizin ellerinde neler var, nasıl bir şirket, sektörü, cirosu, yani müşteriyle ilgili ulaşabilen tüm bilgileri bir araya topladık. Verileri topladıktan sonra müşteri segmentasyonu yaptık. Hangi müşterilere daha fazla satış yapılabiliriz, hangilerinde mevcut durumu korumalıyız, hangilerini farklı kanallara yönlendirmeliyiz, ayrıca bunların yanında dışarıda on binlerce potansiyel müşteri var. Ama satışçılar hangi birine yetişecek, nasıl seçecek? İlk zamanlarda bu tür segmentasyon işleriyle uğraştık. Sonra bu potansiyel müşterilerin yazılım ürünlerine ne kadar harcadığını ve bize bunun ne kadarını verdiğini, verebileceğini bulmaya çalıştık. İlk adımlar böyleydi; yani verileri bir araya getirmek yapay zekâ kullanımının ilk ve en önemli aşaması diyebiliriz. Veriniz yoksa veya doğru, tutarlı, sürekli ve düzenli değilse, yapay zekâdan doğru şekilde faydalanamazsınız. Veri kısmı çok önemli galiba… Şirketler yapay zekâ kullanmak için nasıl bir yol izlemeliler? Sık kullanılan bir söz var: Yapay zekâya çöp girerse, çöp çıkar. Yani işinizde yapay zekâ teknolojileri kullanacaksanız, ilk adımınız verilerinizi düzenli hale getirmek olmalı. Eğer verilerinizi düzenli bir şekilde tutma ve koruma politikanız yoksa bir an önce başlamalısınız. Nereden, hangi verileri toplayacağınız çok önemli. Çünkü yapay zekâ, bu verilerle öğreniyor ve size gelecekle ilgili ancak bu şekilde bilgiler üretebiliyor. Web sitenize giren insanlardan sosyal medya hesaplarınıza üye olanlara kadar, şirketle müşterilerinizin her temas noktasını kapsamanız lazım. Bu da şirket kültürlerinin yeniden ele alınmasını gerektirebiliyor. Bu aşamada danışmanlık almak faydalı olabilir. Autodesk olarak bizim güçlü bir teknoloji geliştirme ve teknik ekibimiz var. Başta danışmanlık aldık ve sonra yapay zekâ uygulamalarını kendimiz geliştirmeye karar verdik. Ekibimize veri bilimciler alarak yapay zekâyı kendi içimizde üretip, kendi süreçlerimize katacak, hatta belki Amazon, Netflix gibi müşterilerimize ürün tavsiyeleri verebilecek bir yol haritası hazırladık. Yapay zekâ, her sektördeki her şirkete uygun mu? Herkesin kendine uygun yapay zekâları olacak. Şirketlerin bunu içeride kendileri geliştirmeleri ve uygulamaları çok stratejik bir konu. Hem verilerin güvenliği hem de şirket kültürü açısından önemli. Ama bunu servis olarak sunacak şirketler de olacak. Yüksek teknoloji şirketlerinin bunu kendileri geliştirecek yetenekleri var ve içeride üretmeye başladılar bile. Demin değindiğim gibi verinizin çok sağlam olması büyük avantaj. Özellikle finans, sigorta, sağlık gibi sektörlerdeki şirketler avantajlı. En sağlammüşteri verileri onlarda var. Hata payları diğer sektörlere göre daha düşük. Teknolojik altyapıları da yüksek. Zaten bu hassas bilgileri dışarı çıkarmak yerine, kendi içlerinde yapay zekâ uygulamaları geliştirecekler ve geliştiriyorlar. Burada en önemli konu, tüm şirketin, tüm departmanların ortak bir dilde, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Yapay zekâ bir ekip işi, yani IT bölümü ya da veri bilimciler tek başına bir şey yapamaz. Yapay zekâyı hayata geçirecek, iç FOTOĞRAF: COŞKUN ÇELER
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=