SEV Connect - Kış 2019
CONNECT KIŞ 3 Mehmet T. Nane (TAC’84) SEV Yönetİm Kurulu BaŞkanı Geçmiş ve gelecek, okulda kesişirse… BU YIL ÜSKÜDAR SEV ANAOKULU, Koşuyolu’nda yeni binasında eğitime başladı. Hem öğrenci sayımız arttı hem de gelişen altyapımızla sınıflarda, çift dilli eğitimmodeli uygulanmaya başlandı. Gözünüzün önüne bir getirin, 5-6 yaşlarında cıvıl cıvıl, enerjileriyle ışık saçan bu çocuklar, artık sınıflarda farklı diller konuşan iki öğretmenle eğitim yapıyorlar. İsterseniz zamanı biraz ileriyi alalım. Bu yıl anaokullarımıza gelmiş minik öğrencilerin birçoğu liseyi bitirinceye kadar SEV ile birlikte olacaklar. Kabaca 15 yıl diyelim. Dört yıl da üniversite ekleyin, 19 yıl. Yani yaklaşık 2040 yılında, 25 yaşlarında, bilimde, sanatta, iş dünyasında, siyasette, girişimcilikte, akademide, sivil toplumda, kısacası hayatın her alanında geleceğin lider adayları, 2050’lilerde belki de liderleri olacaklar. Şimdi minicikler ama, yarının liderleriyle birlikteyiz, yani şu an gelecekle bir aradayız. Bu, topluma ve insanlığa karşı büyük bir sorumluluk. Vakfımızın, okullarımızın, öğretmenlerimizin ve mezunlar olarak hepimizin omuzlarındaki bir sorumluluk. Köklü eğitim kurumlarımız, 150 yıldır bu sorumluluğu başarıyla sırtlıyorlar. 1850’lere uzanan kökleri, nesilden nesile aktarılan kurumları, on yıllarca özveriyle çalışan hatta aileleriyle okulda yaşayan yabancı öğretmenleriyle köklü bir tarihle de birlikteyiz. Yani şu an geçmişle de bir aradayız. Aramızdan ayrılan TAC ve UAA öğretmenlerinden Sylvia Meyer işte böyle bir geçmişin parçasıydı. Bu topraklarda doğdu, annesi ve babası gibi bu topraklarda yaşadı ve geçmişi omuzlayıp gelecek için çalıştı. Yüzlerce öğrenciye ilham oldu. Ya da, “ACI’dan emekli oldum” diyecekken her seferinde dili sürçüp “ACI’dan mezun oldum” diyecek kadar okulunu seven Mutena Bostancı da böyle bir öğretmenimiz. Kapağımızda yer alan Prof. Dr. Ahmet Höke, ABD’de John Hopkins’te geliştirdiği ilaçlarla Yılın Tıp Bilim Ödülü’ne layık görüldü. Ödül gecesinde, kendini tıp alanına yönlendiren Kimya Öğretmeni Erdoğan Kaynak’ı andı. Hâlâ mezun derneğinde çalışan, okul ve öğrencileri için çabalamaya devam eden örnek bir öğretmenimiz daha. Okullarımız, geçmişin imbiğinden süzülen geleneğimizle, sadece kendimizin, öğrencilerimizin, mezunlarımızın değil, tüm insanlığın geleceğine şekil verebildiğimiz özel mekânlar. Geçmişle geleceğin birlikte yaşadığı, kesiştiği, etkileştiği, eşsiz değerlerimiz. Bu nedenle geleneğin bizleri şekillendirdiği kadar, geleceğin de şekillendirmesine açık olmalıyız. Anaokullarımıza başlayan bu minicik öğrencilerimizden üniversiteye hazırlanan lise sonlarımıza kadar 5 binden fazla öğrencimizi bugünden, geleceğin dünyasına ancak böyle hazırlayabiliriz. Bilgisayar ve internet çağında gelecek, sanki eskiden olduğundan daha hızlı geliyor. İşte yapay zekâ teknolojileri… Tıpkı elektrik, internet gibi her alana yayılacak büyük bir dalga daha yükseliyor. SEV Yapay Zekâ Paneli’nde Önder Kaplancık (TAC’87) çok iyi ifade etti: “Herkes bir şeylerin yaklaştığını hissediyor.” Hem hızla hem de yıkıcı olabilecek yanlarıyla bir şeyler yaklaşıyor. Didem Ün Ateş (UAA’92) “şimdiden hazırlanmalıyız, yarın çok geç olabilir” diyor. Connect ’in bu sayısında bu konuyu masaya yatırıyoruz: Yapay Zekâ’nın Şafağında… Haberdeki mezunlarımızı ve öğrencilerimizi görünce gurur duymadan edemiyor insan. Öğrencilerimizin okulda yaptıklarını da okuyunca, doğru yolda olduğumuzu, geçmişle geleceği, tam da şu anda, bugünden kucaklayabildiğimizi görmek gerçekten mutluluk ve umut verici. Yeni yılın huzur, sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=