SEV Connect - Kış 2019
28 CONNECT KIŞ Yapay zekâ kaynaklı gelişmeler, sadece medya veya finansal piyasalarda artmaya başlamadı. İş ve gündelik hayatın her yerinde, tıptan hukuka, otomotivden akıllı telefonlara, satış ve pazarlamadan üretim robotlarına, bilimden sanata, evden okula, beyinden genetiğe hemen her yerde “yapay zekâ” ile karşılaşır olduk. KoçDigital Genel Müdürü Önder Kaplancık bunu çok iyi ifade ediyor: “Herkes, bir şeyin yaklaştığını hissediyor.” Yapay zekâ çatısı altında toplanan teknolojiler artık gündelik ve iş hayatımızın kapısına kadar dayandı, hatta içine girdi bile. Daha düne kadar imkânsız olarak görülen birçok yetenek, her yere yayılmış bilgisayarlar ve akıllı telefonlar sayesinde mümkün hale geliyor. 1950’lerden beri hayali kurulan yapay zekâ için artık bereketli günlerin yakın olduğunun sinyalleri geliyor. Daha şimdiden, sanayi robotları, insan işçilerin yerini aldı, neredeyse her gün Siri, Asistan, Alexa gibi akıllı asistanlarla konuşarak iletişim kuruyoruz. Onlarla olmazsa, banka çağrı merkezlerinde sesimizi tanıyan sistemlerle konuşuyoruz, telefonlarımız şifre yerine yüzümüzü tanıyabiliyor (ki yapay zekânın on yıllardır zorlandığı bir alandı), navigasyon uygulamalarıyla trafikte anında kestirmeleri buluyoruz, ürünlerimizi satmak için potansiyel müşterilerimizi keşfediyoruz, Netflix gibi müşterilerimize sevecekleri şeyleri onlar yerine buluyoruz, şu anda Tesla gibi otomobillerle tamamen kendi kendine giden (otonom) otomobillerle sokaklarda geziyoruz, sesimizle akıllı telefonları kontrol edebiliyoruz, yüzlerce dilden diğerine anlık çeviri yapabiliyoruz… Mahkeme salonlarında hâkim olarak deniyoruz, avukatlık bürolarında dilekçe yazdırabiliyoruz, yüz tanıma teknolojileriyle polisiye olaylarda kullanıyor, hatta dedektiflik bile yaptırıyoruz. Kanser ve çeşitli hastalıkların teşhisinde, insan doktorların doğru teşhis oranlarını geçtiği belirtilen araştırmalar giderek artıyor… Yapay zekâ, İngilizce adıyla Artificial Intelligence (AI), geçmişte olmadığı kadar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmeye başlıyor. 1950’lerden günümüze bilgisayar, matematik, robotik, psikoloji, bilişsel bilimler, nörobilim, dilbilim gibi birçok disiplini bir araya getirmeyi başaran yapay zekâ araştırmaları, yaz ve kış mevsimleri gibi bir unutulup bir parladıktan sonra, bugün gerçek şafağını yaşıyor olabilir mi? Son yirmi yılda, insan beyni üzerindeki araştırmalardan türeyen “yapay sinir ağları” çalışma modeliyle yapay zekâ, önemli bir aşamayı geçmiş görünüyor. Yapay sinir ağı modeli, derin öğrenme denilen teknikle birleşince, bilgisayarların, makinelerin, robotların ve telefonların, tıpkı insanlar gibi öğrenebilen, uzmanlaşabilen yapay zekâlar haline gelmesini sağlıyor. Yani elinizde yapay zekânın analiz edebileceği büyük bir veri varsa ki bugün veriden çok bir şey yok, makineler derin öğrenme yöntemleriyle, insanların yaptığı birçok şeyi yapmayı öğrenebiliyorlar. İşte BBC News Lab’de insan gazetecilerin, makineye öğrettikleri de, haberin yazımından çok, nelerin BBC yayın politikasına uygun kelimeler ve bağlamlar olduğunu işaretleyerek, makinenin bunu öğrenmesini sağlamak. Yapay sinir ağları modeli ve derin öğrenmeyle yapay zekâ, her geri bildirimle daha iyileşiyor ve hızlanıyor. Öyleyse yapay zekâ insanların yerine mi geçecek? Yoksa insan-yapay zekâ birleşimiyle yeni bir dönemi mi başlatacak? Bu sorular şimdi birçok sektörde ve alanda sıkça sorulur oldu. Peki, yapay zekânın şafağında bizleri gerçekten ne bekliyor? Çocuklarımız nasıl bir dünyada yaşayacaklar, onları neye hazırlamalıyız, iyilerin olduğu kadar kötülerin yapay zekâsına karşı şimdiden neler yapmalıyız? Yapay zekânın sayesinde çok büyük bir zenginliğin, refahın ortaya çıkıp, tüm insanlığın hiç çalışmadan bütün ihtiyaçlarına kavuşacağı bir ‘cennet’ mi; yapay zekânın insan zekâsını aşıp gittiği ve insanlığın bir canlı türü olarak gezegendeki yerini tamamen yapay zekâya bırakmasıyla yok olup gideceği bir ‘cehennem’ mi? Belki de bu soruları sormanın tam vaktidir. Connect dergisi olarak bu sayımızda, yapay zekâ ve uygulamaları konusunda uzman mezunlarımızla yapay zekâyı masaya yatırıyoruz. Önce 31 Ekim'de Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından düzenlenen, Yapay Zekâ Paneli’ne uğruyoruz. Bu alandaki çalışmalarıyla öne çıkan KoçDigital Genel Müdürü Önder Kaplancık (TAC’87), Microsoft Global Yapay Zekâ Kıdemli Müdürü Didem Ün Ateş (UAA’92) ve Paksoy Hukuk Bürosu Kıdemli Avukatı Ceylan Necipoğlu (ACI’06), Start-IST Kurucusu Mine Dedekoca’nın (UAA’99) moderatörlüğünde, yapay zekânın dünü, bugünü ve geleceğini masaya yatırdılar. Yerimiz elverdiğince bu kaçırılmaması gereken paneli aktarıyoruz. Ardından, dünyada ve Türkiye’de yapay zekâya yön veren şirket ve kurumlarda önemli görevler alan, araştırmalara ve ürünlere imza atan mezunlarımıza uzanıyor, en son gelişmeleri ve yakın gelecekte bizleri nelerin beklediğini, yapay zekânın faydalarını ve risklerini konuşuyoruz. Ülkü Rowe (UAA’90) yapay zekâ ve fintech alanında dünya çapında bir yönetici. ABD’de Google’ın Bulut Yapay Zekâ Servisleri Direktörü ve New York Fed Danışma Kurulu Üyesi. Artık herkes tarafından kolayca ve uygun fiyatlarla erişilebilen bulut yapay zekâ altyapısının, tüm iş dünyası, özellikle fintech girişimcileri için yepyeni bir dönemi başlattığını vurguluyor. Boise State University’de öğretim üyesi olan robot bilimci Dr. Cihan Aykut Satıcı (UAA’04), otonom otomobillerin de bir robot olduğunu ve robot biliminde yapay zekâ konusundaki son çalışmalarını anlatıyor. ABD’den Dr. Ali Seçkin Titiz (UAA’04), yapay zekâyı Alzheimer, demans gibi hastalıkları öngörebilecek ve iyileşmesini sağlayacak MemoryCo isminde bir aplikasyon için kullanıyor. Autodesk şirketinde yapay zekâ ekibinin kurucularından olan Nadir Çınar (ACI’94), satış ve pazarlama dünyasındaki yapay zekâyı anlatıyor. Duygu Ceylan (ACI’03), Adobe’un laboratuvarlarında makine görmesi teknolojileri geliştiriyor. Elektronik öğrenme platformu Globed’un kurucusu Esat Uğurlu (TAC’02), bizleri okullar ve yapay zekânın geleceğini düşünmeye yöneltiyor. Son olarak ACI’da 32 yıl bilgisayar öğretmenliği yapan SEV Bilişim ve Eğitim Teknolojileri Müdürü Serpil Bahşişoğlu (ACI’83) ile eğitimde yapay zekâ üzerine bir sohbetin ardından, sözü UAA, ACI, TAC ve SAC’de yapay zekâ üzerine çalışmalar yürüten öğrencilere, mezun adaylarına bırakıyoruz. YAPAY ZEK ÂNIN ŞAFAĞ INDA… Yapay zekânın şafağında bizleri neler bekliyor; çocuklarımızı böylesi bir geleceğe nasıl hazırlamamız gerekiyor?
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=