SEV Connect - Kış 2018

CONNECT KIŞ 9 gün okulda kendi sahnemi kurup, kendim çalıp oynuyormuşum da benim haberim yokmuş. Lise dönemi gelince, hayallerim bir anda oyunculuk üzerine kurulmaya başladı. En son Lise 2’deki müzikal deneyimimden sonra ise aileme konservatuvara gitmek istediğimi söyleyince önce derin bir sessizlik olmuştu. Sonra annem yine her zamanki zarafetiyle, “Yavrum çok güzel de, acaba önce bir altın bileziğini eline alsan da oyunculukla hobi olarak mı ilgilensen?” deyince sanırım konservatuvara gitmeye cesaret edemedim. Akabinde avukatlık ve oyunculuk arasında nasıl olduğunu anlamadığım bir bağ kurup, kendimi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde buldum (gülüyor). Peki, bugüne kadar bu alanda neler yaptınız? Mezun olur olmaz, ver elini kurumsal hayat! Çok şanslıyım ki, ülkemizin en büyük hukuk bürolarında avukatlık yaptım. Çok ama çok çalıştım. Sabahlara kadar ofisten çıkmadığım zamanlar, delirmemek ve bir de hayallerimi pas geçmemek için, kendime vakit ayırıp oyunculuk kurslarına katılmaya başladım. Onlar da yetmedi, birçok sanatçıdan özel ders almaya ve oyunculuk konusunda kendimi eğitmeye başladım. Atölyeden bir arkadaşımın stand-up gösterisine gittiğimdeyse o kadar etkilendim ki, asıl yapmak istediğimin komedyenlik olduğunu fark ettim. Açık mikrofon gecelerinde stand-up yapmak fikir olarak bir anda geldi, anında eyleme koydum. Stand-up için yazdığım malzeme fazla komediyle iç içeymişim de, haberim yokmuş. Komediyi farkında olmadan icra ederken şimdi daha farklı bir bilinçle sunuyorum, tek fark bu. Bu mecra, ister bir dizi olsun, ister stand-up olsun, ister sosyal medya olsun, ister adliyede mübaşirin yüzünü güldürmek olsun... Benim için yerin ve zamanın önemi yok, önemli olan gözlemimi yapıp, karşımdakini güldürebilecek bir malzemeye ulaşmak ve bunu cesurca sunmak. Benim en büyük ilham kaynağım, daima Joan Rivers oldu. Onun sahnedeki rahatlığı, deliliği, şıklığı ve kendine has duruşu bana her zaman örnek oldu. Devamlı onun eski videolarını izlerim. Umarım ben de bir gün onun gibi güzel deliririm. Güncel olarak kim derseniz, çok! Say say bitmez diyebilirim. Ben hiçbir zaman gülme konusunda seçici olmadım. YouTube’daki tiplemeleriniz müthiş gerçekten… Yüzbinlerce takipçiniz de var. Youtube sizce nasıl bir mecra, bu alandaki çalışmalarınız devam edecek mi? Sosyal medya artık çağımızın gerçeği… Ben, teknolojiden zerre anlamayan biri olarak sosyal medyayı bağrıma bastım, herkese de öyle yapmasını öneririm. İnsanları, işten dönerken Instagram’dan benim videomu izlerken güldürebiliyorsam, bu sosyal medya sayesinde oluyor. Youtube, Instagram vs... Sosyal medyanın her platformu, insana başkalarına ulaşmaya büyük bir imkân sunuyor. gelince, onları sosyal medyada komik videolarla paylaşmaya başladım. Çok güzel bir reaksiyon alınca, “bu işi devam ettirmeliyim” dedim. Sonra çat kapı gelen bir dizi film teklifiyle, harika bir dizi oyunculuğu deneyimini araya sıkıştırdım. Şu an bir yandan avukatlık yapıyor, bir yandan düzenli olarak sosyal medyaya video üretiyor, bir yandan da Ocak ayındaki tek kişilik gösterime hazırlanıyorum. Daha ne olsun! Avukatlık ve oyunculuk arasında bir bağ görüyor musunuz? Birbirini besleyen alanlar mı? Konservatuvar fikrine, ailem benim kadar hevesli olmayınca, kendi kendime şöyle dediğimi hatırlıyorum: “O zaman ben de avukat olurum. Çünkü avukatlar da bir nevi oyunculuk yapıyor.” İyi ki, avukatlık ve oyunculuk arasında böyle garip ve çocuksu bir bağ kurmuşum (gülüyor). Mesleğimden inanamayacağınız kadar besleniyorum, çünkü her gün başınıza iyi ya da kötü bir olay geliyor, pişiyor ve öğreniyorsunuz. Ayrıca yazı ve ezber yeteneğim, disiplinim, özgüvenim… Bunlar hep avukatlığın bana kattığı artılar. Avukatlık mesleğimi icra ederken özellikle çok resmi kişilerin, “Seni bir yerden gözüm ısırıyor, buldum, o komik kadın değil misin sen?” dediği anların benim için tarifi yok! Sanırım ben bir şekilde avukatlara duyulan ön yargının kırılmasına vesile oluyorum. Ne güzel… Komediye ilginizin nedenleri neler? Örnek aldığınız sanatçılar varmı? Ben sanırım başından beri Ben de tabii ki, sosyal medyada komedyen kimliğini ispatlayan biri olarak, bu mecralarda üretimlerime devam edeceğim. Önümüzdeki günlerde yeni bir sinema veya dizi projesi var mı? Yapmak istedikleriniz, planlarınız neler? Önümüzdeki günlerdeki en büyük heyecanım tek kişilik gösterim. Ocak ayından itibaren enerjimin çok büyük kısmını stand-up performanslarına ayırmayı planlıyorum. Ayrıca ufukta bir radyo programı ve internet dizisi var. Ve tabii ki, ne yaparsam yapayım, takipçilerime sosyal medya aracılığıyla ulaşmaya devam edeceğim. ACI’ın hayatınıza katkısı neler oldu? ACI… Hayatımın en güzel yılları… ACI denince bile burnumun direği sızlıyor. Ben bir ACI’lı olmanın gururunu hayatım boyunca yaşadım. Oyunculuk hayalimin başlangıcı da daha önce ifade ettiğim gibi ACI ile oldu. Okulumuzdaki sosyal aktivitelerde kendi oyuncu kimliğimle tanıştım, bir süre onu yok saydım; sonra kaldığım yerden devam ettim. Eğer öğretmenlerim bana İngilizce dersinde Glass Menagerie’den bir bölüm oynamama izin vermeseydi, film projesiyle üretmeyi öğretmeseydi, tiyatro ve müzikal oyunlarla sahnede olmanın tadını yaşatmasaydı şu anda binlerce kişiyi güldürecek bir cesaretim olur muydu, emin değilim. İyi ki ACI’lıyım. İyi ki cesur, aktif ve sabırlı olmayı daha yolun en başında, ACI’da öğrenmişim! “ACI… Hayatımın en güzel yılları… ACI denince bile burnumun direği sızlıyor. Ben bir ACI’lı olmanın gururunu hayatım boyunca yaşadım.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=