SEV Connect - Kış 2018

CONNECT KIŞ 61 • “Bu fotoğraf geçen yıl torunum Selin’in kızı Ayşegül’ün SEV’de ilkokul birinci sınıfa başladığı gün çekildi. Benim için çok anlamlı. 80 yıl önce ben de aynı Ayşegül gibi bu amfinin basamaklarında oturuyor ve bu güzel okula başlamanın heyecanını yaşıyordum. Bundan büyük mutluluk ve gurur olabilir mi?” (Soldan sağa Yıldız Tınas İzmiroğlu, Gülgün Ünal, Selin Ünal Başer ve Ayşegül Başer) O yıllarda Bergama’da oturan İzmiroğlu’nun ailesinin Amerikan Koleji’nden haberdar olmasına, çok yakın görüştükleri aile doktorları aracı oluyor. Okulu çok metheden doktorlarının sözüne güvenen babaları Kamil Tınas, ilk kızı Türkan’dan (ACI’45) bir sene sonra, Yıldız’ı da Amerikan Koleji’ne yatılı olarak yazdırıyor. Birkaç sene sonra İzmir’e taşındıklarında da yine babasının arzusuyla okula yatılı olarak devam ediyor. “Yatılı binasında öğretmenlerin hepsi Amerikalıydı. Bu da o dönem bizim için çok büyük bir şanstı. Cuma günü oldu mu, biz yatılıları okulun arka yolundan kısa yürüyüşlere çıkarırlardı. Hafta sonları da okula yürüme mesafesinde olan Güzelyalı’daki iki katlı evlerine davet eder, farklı oyunlar oynatırlardı. Çok eğlenirdik. Fevkalade yaratıcı insanlardı. Öğretmenlik anlayışları da daha farklıydı. Bizlerin hayatlarına inerlerdi” diyen İzmiroğlu, öğretmenleriyle bir aile gibi olduklarını söylüyor. KOLEJ, DÜNYA GÖRÜŞÜ KAZANDIRDI Okul hayatı boyunca kendisinde en çok iz bırakan öğretmeni olarak Miss Parsons’ı gösteren İzmiroğlu, nedenini ise şöyle açıklıyor: “Çok ılımlıydı Miss Parsons, çok yumuşaktı. Mrs Blake de bir başka etkilendiğim ve çok şey öğrendiğim öğretmenimdir. Merzifon’dan yeni gelmişti, kızı dokuz aylık bile yoktu. Home-Ec dersimize girerdi. Çok yönlü bir insandı. Pasta yapmasını, sofra düzenini ve adabını ondan öğrendik. Çok mühim bunlar. Hiç unutmuyorumMrs Blake bize derdi ki, ‘Okuldan gelince ilk iş ufak bir duş alın, sonra da güzel elbiselerinizi giyinin. Burada giyinmiyorsunuz, sonra Kemeraltı’na giderken çok süsleniyorsunuz, çok ilgi çekiyorsunuz.’ Okulda giyinmemizi isterdi ki hevesimizi alalım. O dönem öyleydi. Hafta sonu oldu mu, Kemeraltı’na giderdik. Alışveriş için, kitap almak için…” Sınıf arkadaşlarıyla hiç kopmayan ve mezuniyetlerinden bu yana her perşembe toplanan İzmiroğlu’na, aralarında iş hayatına hiç atılan olup olmadığını da soruyoruz. “Yok” diyor gülerek: “Bizim grupta herkes evliliği tercih etti. Aramızdan kimse üniversite tahsili yapmadı. O zamanlar, şimdiki gibi o kadar çok üniversiteye giden olmazdı, gidenlerin sayısı çok azdı.” Bir diğer yanıtını merak ettiğimiz soru ise; “Kolej’li olmanın en çok ne kazandırdığını düşünüyor?” Hiç tereddüt etmeden, “Dünya görüşü” yanıtını veriyor. “Kolej sayesinde daha olumlu bir dünya görüşüne sahip oldum. Okul bizi hayata daha uyumlu yetiştiriyordu. Yabancı öğretmenlerimizin hepsi çok olumlu insanlardı. Çok ilgilenirlerdi bizlerle. Mesela bir şey lazım olurdu, bizimle ofise kadar gider, oradan alır, yine birlikte dönerlerdi” diyor. Aile arasında müthiş matematik zekâsıyla tanınan Yıldız Hanım, okulda en sevdiği dersinin resim olduğunu söylüyor. İzmiroğlu’nun torunu Selin Ünal Başer (ACI’98) de onu destekliyor, “Anneannem hâlâ çok güzel resim yapar” diyor. Okulun meşhur çay partilerine yetişemediği için üzgün olduğunu belirten İzmiroğlu, “O partiler benden önceki dönemlerde olurmuş. Mesela benim arkadaşımın eşi var, o Kızılçullu Koleji’ndeydi. İki okulun birbirine çaylı dans partileri yaptığını anlatırdı hep” diyor. Peki, gözlerini kapatıp okul yıllarına gittiğinde kendini nerede ve ne yaparken görüyor? “Akşam yemeğinden sonra Bristol Hall’de taş salondayız. Etüt saati bitmiş. Bir arkadaşım piyanonun başına geçmiş. O çalıyor, biz de dans ediyoruz” diyor. Okul yılları sırasında tütün ve pamuk ihracatı yapan babasının yanına gittiğinde, İngilizce yazışmaları çeviren İzmiroğlu, o dönem yabancı müşterilere tercüman gibi yardımcı olduğunu da söylüyor. Ancak iş hayatına devam etmeyi düşünmeyen Yıldız Hanım, 1951 yılında Muzaffer İzmiroğlu’yla evleniyor. Bu evlilikten Gülgün ve Belgin adında iki kızı oluyor. Gülgün İzmiroğlu Ünal ve Belgin İzmiroğlu Egeli de tıpkı anneleri gibi İzmir Amerikan Koleji’nin ışığını takip edenlerden. 1971’de mezun olan Gülgün İzmiroğlu Ünal ODTÜ’de, 1975’te mezuniyet kepini giyen Belgin İzmiroğlu Egeli ise Boğaziçi Üniversitesi’nde tahsiline devam ediyor. Dahası, onların çocukları da (Selin Ünal Başer ACI’98, Begüm Egeli Bursalıgil ACI’00, Feyyaz Ünal ACI’00, Yıldız Egeli Yavuz ACI’05) İzmir Amerikan Koleji’nde eğitim görüyor. Geçen sene 90’ıncı yaş gününü Çeşme’de çocuklarının, torunlarının ve hatta torun çocuklarının organize ettiği çok güzel bir partiyle kutlayan İzmiroğlu’nu bulmuşken, sağlıklı ve güzel yaş almanın sırrını da soruyoruz. “Hayata olumlu bakıyorum galiba. Bir de mutlu olmak için insanları olduğu gibi kabul etmek de önemli” diyor. Boş vakitlerinde bulmaca çözen, en ufak kutucuklara kadar gazetenin her köşesinin itinayla okuyan, kentin en lezzetli sütlü böreğini pişiren İzmiroğlu, haftada bir-iki gün mutlaka küt (bir tür iskambil oyunu) oynamak için arkadaşlarıyla buluşuyor. Kızı Gülgün İzmiroğlu Ünal’ın kurucularından olduğu Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nın (EÇEV) destekçilerinden olan İzmiroğlu, özellikle eğitim üzerine yaptığı hayır işleriyle tanınıyor. “Toplumdan aldığımızı topluma vermeyi çok önemsiyorum. Bu nedenle Çiğli’de bir lise inşa ettirdim, Yıldız Tınas İzmiroğlu Anadolu Lisesi. Ege Üniversitesi’nde de çocuk bölümünde prematüre doğan çocuklar için yaptırdığım bir bölüm var” diyor. • Yıldız Tınas İzmiroğlu, 90’ıncı yaş gününü geçen yaz Çeşme’de kızlarının ve torunlarının düzenlediği çok neşeli bir partiyle kutladı. Kraliçe tacı ve asasıyla poz veren İzmiroğlu’nun güzel ailesinin fertleri hep birlikte: Gülgün İzmiroğlu Ünal, Selin Ünal Başer, Ayşegül, Ali Başer, torunu Feyyaz’ın eşi Aslı Ünal, Efe, Mehmet Ünal, Belgin İzmiroğlu Egeli, Begüm Egeli Bursalıgil, Nil Bursalıgil, Yıldız Egeli Yavuz, Maya Yavuz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=