SEV Connect - Kış 2018
CONNECT KIŞ 57 Aydınlatma tasarımı alanına nasıl yöneldiniz? Bu alanda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Nasıl projelerde yer alıyorsunuz? Üniversiteden mezun olduktan sonra İstanbul’da bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladım. Büyük ölçekli projelerde çalıştığım; farklı disiplinlerden danışmanlık aldığımız, yaratıcı ve heyecanlı bir süreçti. Orada geçen yıllarımda, aydınlatma alanına ilgimi pekiştirip, bu konuda daha çok bilgilenmek istediğime karar verdim. Vakit kaybetmeden, İngiltere’de UCL’in Mimarlık Fakültesi Bartlett School of Architecture’da aydınlatma konusunda yüksek lisans başvurusu yaptım ve 2011 yılında Londra’ya geldim. Bir yıllık yüksek lisans eğitimim ve bu sırada yaptığım stajın ardından, mimari aydınlatma tasarımını meslek olarak sürdürmeye karar vermiştim. O zamandan beri Londra ve İstanbul’da, hem farklı ofislerin bünyesinde hem de kişisel işbirlikleriyle mimari aydınlatma üzerine çalışıyorum. Projelerimde üreticilerden bağımsız, tasarım odaklı çalışarak, mimari tasarım ekipleriyle sürekli diyalog içinde oldum ve güzel sonuçlar aldım. Londra’da yaşarken kullanımına şahit olduğum Google King’s Cross, Crossrail, UBS Genel Merkezi, Knightsbridge Estate ve Embassy Gardens, tasarım ekibinde yer almaktan gurur duyduğum projeler arasında. Şu anda da Foster+Partners bünyesinde aydınlatma tasarımcısı olarak çalışıyorum. Malta, Çin ve Türkiye gibi farklı ülkelerde, tasarımı devam eden farklı ölçekli projelerde yer almak da çok keyifli. Yakın bir geçmişte Paris’teki Apple Store Champs-Élysées projemizin son dokunuşlarını bizzat tamamlayıp açılmasına şahit oldum. Ancak beni bu sıralar en çok heyecanlandıran proje, yine Londra’da büyük bir otomotiv firması için tasarladığımız, tüm enerjisini kendi karşılayan bir ofis ve sergi alanı. Aydınlatma tasarımı bir sanat olarak değerlendirilebilir mi? Sizin bu alandaki yaklaşımınız nasıl? Aydınlatma tasarımı tanımı, projenin içeriğine göre farklılık gösterebilir. Bu meslek bazen bilimsel ve teknik yönüyle öne çıkıyor; bazı projelerdeyse daha içgüdüsel hareket edebiliyoruz ve sanatsal yönümüz ağır basıyor. Aynı mesleği benden farklı mecralarda icra eden, sahne tasarımı, aydınlatma enstalasyonları ya da aydınlatma ürünü tasarımı yapan meslektaşlarım için bu denge, daha farklı kuruluyor elbette. Son yıllarda ağırlıklı olarak mimari aydınlatma üzerine çalıştım, ancak farklı kollarda da çalışmalar yaparak kendimi bu alanlarda geliştirmeyi ve bu tecrübenin mesleğime nasıl katkıda bulunduğunu görmeyi çok istiyorum. Son olarak UAA’nın hayatınıza ve mesleğinize ne gibi etkileri oldu? Okulunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz? Hem akademik hem profesyonel hem de sosyal hayatımda Üsküdar Amerikan Lisesi’ndeki deneyimimin etkilerini yadsıyamam. Bunu, sadece öğrendiğimiz dillerle, aldığımız derslerle ve okuduğumuz kitaplarla sınırlamak doğru olmaz. UAA’daki kampüs hayatı ve üstlendiğimiz roller, bize kattığı kültürle özgüvenimizi pekiştirdi, farklı alanlara merakımızı artırdı ve bu sayede meslek seçimimi yapmamı ve mesleğimde uzmanlaşmayı kolaylaştırdı. Mezun olduktan sonra da hayatımın her dönüm noktasında içgüdüme, analiz ve karar yetilerime güvenmemi UAA’ya borçluyum. • Apple'ın Paris'teki mağazasının açılışı geçtiğimiz aylarda yapıldı. Tülin Kori, bu projede Foster+Partners çatısı altında çalıştı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=