SEV Connect - Kış 2018

CONNECT KIŞ 49 ÖĞRETMEN bir çocuğun hayatını şekillendiren, geleceğini yönlendiren, aileyle birlikte en önemli yakınıdır. Okula ilk adımdan itibaren öğretmenin tavrı, davranışı, çocuğun gelecekteki eğitim sevdasını ya da okul fobisini oluşturur. Her çocuğun farklı özellikleri, yetenekleri ve becerileri olduğunu bilen bir öğretmen, onlara şefkatle yaklaşıp, onları anlamaya çalışırsa, bu eğitim yolculuğunda kuşkusuz çok önemli adımlar atar. Ancak, öğretmenlerin de donanımlı olması gerekiyor. Sürekli kendilerini yenileyip, iletişim becerilerini, pedagojik formasyonlarını hatta teknolojik gelişimlerini sağlamaları gerekiyor. Eğitim fakültesi ya da mezun olduğu yerdeki bilgilerle sınırlı kalmadan, hizmet içi eğitimlere katılım göstermesi ve dünyada eğitim adına tüm gelişmeleri takip etmesi mesleki gelişimi için çok önemlidir. Çocuklara ulaşabilmesi, gençleri yakalayabilmesi daha doğrusu geleceğin öğretmeni olabilmesi için eğitimcilerin sürekli dünyadaki değişimleri takip edip, nesillere nasıl ulaşabileceklerini öğrenmesi gerekiyor. Örneğin 3 boyutlu materyaller varken, tahtaya hala çizimle konu anlatmaktan vazgeçip, doğadan, teknolojiden, kişiye özgü eğitimden yararlanmalı. Her öğrencisinin öğrenme metodunu bilip, ona göre yaklaşmalı. Dersi anlatıp, konuları aktarıp, programa uymak yeterli değil. Geleceğin öğretmeni bence şu özellikleri taşımalı: • Eğitim psikolojisi, sosyolojisi, yöntem ve tekniklerine hakim olmalı. Sadece akademik yeterlilik değil, yaklaşımı ve en önemlisi veli ve öğrenciyle iletişimi iyi olmalı. • Çocukların geldiği koşulları iyi bilip, onları yargılamadan, samimiyetle yaklaşmalı. • Okulunun fiziki koşulları uygun olmasa bile “fark” yaratarak orayı gerekirse sıcak bir yuva haline getirmeli. • Yaratıcı, sevgi dolu, meraklı, yönlendirici, öğrenme isteği ve heyecanı olmalı. • Sabırlı, tarafsız ve yaratıcı olmalı. • Öğrenci ve ailesiyle empati kurmalı. • Güler yüzlü, hoşgörülü ve sakin olmalı. • Notu hiçbir zaman tehdit aracı olarak kullanmamalı. • Çocuk sevgisi olmalı. öğrenciyi sevmelisiniz. Çocuklar sandığımızdan çok daha akıllı ve gerçek sevginin kimden geldiğini çok net anlayabiliyor. Teknolojinin hakim olduğu ortamlarda hep bir mesafe ve soğukluk olur. Geleceğin dünyasına yön verecek olan robot teknolojisi, maalesef insan ilişkilerini sekteye uğratacak. İçine kapanık, sosyal yönü zayıf, iletişim kurmakta zorluk çeken öğrenci sayısında artış olabilir. Ama bu artışın önüne geçmek mümkün. Bunu veli ve öğretmenler birlikte başarabilir diye düşünüyorum. Eğitimin teknoloji ile entegre olduğu bir dünyada, öğretmenin öğrenci ile kuracağı iletişim son derece önemli. Evet, öğrenci 21. yüzyıl öğrenme becerilerine sahip olsun; ama insani değerlere sahip olarak tüm bu bilgileri alsın ve iyi insan olsun. Geleceğin öğretmeninin değerleri (sevgi, saygı, adalet, yardımseverlik, hoşgörü, sabır, güven, merhamet gibi) öğrenciye kazandırması, kendisi ile barışık ve mutlu nesiller yetiştirilmesi açısından büyük bir öneme sahip. Doğru ya da yanlışı gösterip, nasihat ederek değil, empati kurarak çocukların değerleri kazanmaları önemli. Temel ve etik değerleri öğrenen çocuk, geleceğin dünyasında kendine daha iyi yer bulur ve mutlu olur. Evet, öğretmenlik kolay bir meslek değil, omuzlarında büyük bir sorumluluk var ve bu sorumluluk günden güne artıyor. Onun için veli, okul ve öğretmen iş birliği çok önemli. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da öğretmenlerimizin şartlarının iyileştirilmesine yönelik yapacağı çalışmalar, onları mesleğine daha dört elle sarılarak, mutlu olmasına katkı sağlayacaktır. Mutlu öğretmen, mutlu nesiller yetiştirir. ÖĞR E TMEN S Ü R E K L İ K EN D İ N İ GE L İ Ş T İ R ME L İ NURAN ÇAKMAKÇI (Hürriyet Gazetesi)

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=