SEV Connect - Kış 2018

CONNECT KIŞ 45 çok rol modelim var ki… Her öğretmenimden bir şey öğrendim. Okul müdürümüz, İngilizce öğretmenim Günseli hanımın hem öğretmen hem de mezun olarak öğrencilerle olan iletişimi, öğretmen duruşu, şu an benim için büyük örnek teşkil ediyor. Özlem hocamın bana Fransızcayı sevdirmesi, Evren hocamın sıcaklığı, çok yönlü oluşu, Hakan hocamın anlayışı, desteği ve yüreklendirmesi, Orhan hocamın her öğrenciyi değerli hissettirebilmesi, Gülay hocamın sevecenliği, Sabahattin hocamın enerjisi, Nurcihan hocamın pozitifliği benim öğrencilerimle kurduğum ilişkinin ışığı oldu. Mr. Fitzgerald, Mrs. Richardson, Mrs. Shannon ve Mr. Mallett bana araştırmanın ne kadar önemli olduğunu ve öğrenmenin sonsuzluğunu gösterdiler. TAC’li olmak benim için hayatımın en özel zamanlarını simgeliyor diyebilirim. Sadece okumak değil, aynı zamanda hayata dair birçok şeyi öğrenebildiğimiz ikinci bir yuvamızdı bizim için ve şimdi yıllar sonra bana öğretilen değerlerle birlikte geri dönmek çok heyecan verici. Çünkü bazen öğrencilik zamanlarınızda farkına varamadıklarınızı, anlamlandıramadıklarınızı zaman geçince fark ediyorsunuz, öğretmenlerinizin size neyi niye söylediğini büyüdükçe daha net anlayabiliyorsunuz. Hayat dersini iyi ki burada almışım diyorum; bugün fark ettiklerimi, benim o sıralardaki versiyonlarıma aktarmak, benim için tarif edilemez bir duygu. TAC’deki göreviniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Okulda mezun bir öğretmen olmak sizin açınızdan nasıl bir duygu? Öğrencileriniz için ne gibi avantajlar sağlıyor? Yarı zamanlı olarak haftanın iki günü Fransızca öğretmenliği yapıyorum. Mezun olduktan yıllar sonra öğretmen olarak buraya gelmek, aslında çok farklı bir duygu. İlk başta bu konuda çekincelerim vardı. Geçen sene ilk geldiğimde, bu çekincelerimin yersiz olduğunu fark ettim ve beklediğimden çok daha güzel bir yıl geçirdim. Öğrencilerimin her birinde kendimden bir parça görüyorum, yıllar önce o sıralarda oturmuş biri olarak korkularını, heyecanlarını sevinçlerini çok iyi anlayabiliyorum. Öğretmen olarak kendimi onlara bu denli yakın hissetmem, hem benim için hem onlar için bir avantaj. Hatta bazen yıllar öncesine dönüp kendi lise yıllarımın içinde olduğumu bile hissediyorum. O zamanlardaki halimizle kıyaslayınca, şimdiki gençler, çok daha bilinçli, çok daha özgüvenli; onları bu şekilde güçlü görmek öğretmenleri olarak gurur duymamı sağlıyor. Geleceğin öğretmeni sizce nasıl olacak, hangi yeteneklere sahip olmalı? Geleceğin öğretmeni; yaşam boyu öğrenme felsefesini içselleştirmiş, iletişim kurabilen, sadece müfredata bağlı kalmayıp yenilikleri takip eden ve bunları uygulayabilen, değişime açık, kendini sürekli geliştiren ve empati yapabilen özelliklere sahip olmalı diye düşünüyorum. Ayakları üzerinde duran gençleri gördükçe, ilerideki meslektaşlarım hakkındaki düşüncelerim giderek umut dolu oluyor. Alışılmışın dışına çıkan, modern ve eğitimin olması gerektiği noktalara getirilen güçlü bir nesil yetişiyor ve bunda katkımın olduğunu düşünmek, iyi ki bu meslekteymişim dememi sağlıyor. Okula dönüp öğretmen olmak isteyen öğrenci ve yeni mezunlara ne söylemek istersiniz? Okula dönüp öğretmen olmak isteyenlere şunu diyebilirim: Yıllar sonra öğretmen olarak TAC’ye geri dönmek, değer verildiğinizi görmek, yuvaya dönme hissi yaratan ve yaşamanızı tavsiye ettiğim bir duygu. Disar İzgialp'in mezun olduğu TAC ile yollarının tekrar kesişmesinde öğretmenleri Günseli Yüksel ve Hakan Sapmazlı'nın rolü büyük.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=