SEV Connect - Kış 2018

20 CONNECT KIŞ çünkü öğrenciler hem İngilizceyi hem de sistemi biliyorlardı. Verilen eğitimde kendi başına iş yapma, sorgulama ve araştırma ön plandaydı. Onun yanında yabancı öğrenciler vardı. Iraklı, Suriyeli, Pakistanlı... Bunların da çok yararı oldu. Mezun olduktan sonra memleketlerine döndüler ve orada iyi pozisyonlara geldiler. Mesela Kaddafi’nin yeğeni bizde doktora yaptı. Biz, öğrencinin üçte biri yabancı ülkelerden olsun istiyorduk, ama olmadı. Boğaziçi'ne geçişiniz nasıl oldu? Yaş haddinden, 1999’da emekli oldum. Kadroda görünmesembile ODTÜ’de devam ediyordum. 2005’in sonunda, eşimi kaybettim. İki çocuğum İstanbul’daydı. Ben de İstanbul’a gelmeye karar verdim. Boğaziçi Üniversitesi'nden teklif geldi. O zamandan beri buradayım. Tarsus AmerikanKoleji, sizin yaşantınızda nasıl bir öneme sahip? Benimhayatımda çok büyük önemi var. Bir kere sınav yoktu, ilkokulu “pekiyi” ile bitiren herkesi alıyorlardı. 25 kişi civarındaydık. Tarsus’ta benden dört sınıf yukarıda abim (Ahmet Halit Ersoy TAC’46) vardı. Onların sınıfı 15 kişiydi. Kontenjanı dolduramamışlardı. Türk hocalardan favoriniz kimdi? Tarih öğretmeni İbrahimAkış’ı minnetle anarım. Kendini yetiştiren birisiydi. Önce ortaokul, sonra lise hocası olmuş. Kendi kendine Fransızca öğrenmiş. Bize ders verirken bir olayı “bizimkiler ne yaptı, Fransızlar ne yaptı” diye anlatırdı. William Sage Woolworth, Uğur Ersoy'un hafızasında yer edinen, anekdotlarında konu ettiği müdürlerden biri. Gündemdekiler Amerika desteklemekten vazgeçti. Neden tavır değiştirdiler, emin değilim. Yardım heyetinin başkanı, kendisiyle yaptığımbir konuşmada sert bir şekilde şunları söyledi: “Ben vergi ödeyen vatandaşımın parasını böyle hayali projelere çar çur ettirmem”. Gerçek sebep bumuydu, başka bir şey mi vardı, bilmiyorum. ODTÜ ortaya çıktıktan sonra Amerikan yardımı gelmeye başladı. ODTÜ’nün kuruluşunda kimler ön plana çıkıyor? ODTÜ’nün kurulmasında çok kişinin emeği geçti. Ama tek bir isim isterseniz, Vecdi Diker derim. Karayolları'nın da, ODTÜ’nün de, otomotiv sanayinin de kurucusudur. Hayal gücü yüksek ve hayali gerçekleştiren ender kişilerden biridir. Vecdi Bey’in önderliğinde yeni bir sistem kuruldu. O zaman Türk üniversiteleri, Fransız ve Alman sistemine yakındı. ODTÜ ise tipik bir Amerikan Eyalet Üniversitesi modeliydi. Önce Amerikan üniversitesi olarak benimsetmek istediler. Sonra ODTÜ öğrencileri bunun tam tersini yaptılar. Eğitimin İngilizce olmasının sonuçları ne oldu? ODTÜ bir süre kendi sınavını yaptı. İlk zamanlar hazırlık yoktu. Ancak lisan bilenler girebiliyordu. TACmezunları çoğunluktaydı. 25 kişiden altı-yedisi Tarsus’tandı. Hazırlık sınıfı açılınca, kolejden gelenlerin oranı düştü. Bir de o yıllarında okul tanınmıyordu. Barakalardan yapılma gecekondu üniversitesi deniyordu. Betonarmeyemerak nasıl oluştu? Mühendislikte her şey nettir. Betonarme ise davranışı pek kestirilmeyen bir malzemedir, hayal gücü gerektirir. Hayal gücümün gelişmesinde edebiyat ve sanata olanmerakım rol oynadı sanırım. Sanatla bilimin birleştiği bir şey olarak seçtim. Bunu tahminle söylüyorum, emin değilim. Sizin geliştirdiğiniz şeylerle ilgili bir örnek varmı? Betonarmede burulma konusu vardır. Bu, soru işaretleri olan bir olaydı. Birçok deney ve araştırma yapıldı. Fakat bazı şeyler bir türlü açıklanamıyordu. Bizse eleman deneyi yerine, sistemdeneyi yaparak olayı çözdük. O zaman da Amerikan Betonarme Enstitüsü yılın en iyi araştırması ödülünü verdi. İşte bu hayal gücüydü. Betonarme denildiğinde sizin adınız geçiyor; bu özdeşleşme nasıl oldu? Amerika’dan dönüp ODTÜ’de başladığımda, Türkiye’de betonarme farklı şekillerde okutuluyordu. El kitapları vardı. “deneysel araştırma” yoktu. Biz deneysel araştırma başlattık. Bir de “bu işin felsefesi nasıl yapılır?” diye sorduk. O zamanlar buna karşı çıkanlar oldu. Fakat büyük bir mücadele verildi. Aşağı yukarı 15 yıl sonra herkes o noktaya geldi. Şu anda da Türkiye’de davranışa dayalı betonarme kitabı okutuluyor. Benimbetonarme kitabım 1975’te çıktı. Gençlerle çalışmaya başladım, kitabı gençleştirdik. İnşaat sektörünün gelişmesindeODTÜ nasıl bir rol oynadı? İlkmezunlar son derece başarılıydı. 1980’den sonra, Türkiye’nin dışa açılımı, inşaat sektörüyle oldu. Bunda ODTÜ mezunlarının büyük katkısı vardı, ODTÜ, başka okuldan akademisyen çalmayan tek üniversitedir "Başka üniversitelerden akademisyen alınmamasında Vecdi Diker’in çok katkısı oldu. Bu yeni sistemde bizim yaptığımız çok önemli şeylerden biri şuydu: Biz dışarıdan çok az yetişmiş eleman aldık. Diğer üniversitelerimizin elemanlarını çalmadık. Bunun yerine işi gençler yürüttü. Üniversite tarihine baktığımız zaman iddia ediyorum. Türkiye’de her üniversite, hep eleman transfer ederek kuruldu. Transfer yapmadan büyüyüp gelişen sadece ODTÜ’dür."

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=