SEV Connect - Kış 2018
CONNECT KIŞ 13 bir diğeri fare modelleriyle çalışıyor. Her birinin kendi alanlarına özel, ek katkılar getirmesi olası. Ne yaptığımızı bir cümlede özetlersek: İnsana ait nadir görülen bir farklılıktan yola çıkıp, bunun neye bağlı olduğunu buluyoruz. Bulgumuzun belki de çok sayıda hastaya ulaşarak, daha anlamlı veri elde edebileceğimiz bir sonuca yol açabileceğini düşünüyoruz. Bugün yapılan araştırmalar, önümüzdeki yıllarda birçok farklı gelişmenin ön adımı olabilir. Bir yazınızda vurguladığınız noktayı gündeme getirmekte fayda var. O yazıda, bugün rastlanan hastalıkların birçoğunun 50 yıl sonra artık olmayacağına dikkat çekiyorsunuz… Tıp çok ama çok değişiyor ve değişmeye devam edecek. Örneğin yapay zekâ diye bir gerçek var. İnsan eli değdiği zaman, hata payını da göz önünde bulundurmak gerekir. Binde bir dahi olsa, laboratuvarlarda hata payı olabilir. Yapay zekâ ve robotlar işin içine girdiğinde, hata payı da sıfırlara yaklaşacak. Röntgen görüntüleri üzerinden örneklersek, bir film dünyanın her yerinde aynı şekilde okunacak. Hekim bunun üzerine artı bir değer katacak, ama çok az hastada buna ihtiyaç olacak. İhtiyaç duyan tüm bireylere, eş kalitede hizmet sunulabilecek. Örneğin bir kapsül yutulacak ve daha sonra o kapsül incelenerek tüm bağırsak sistemiyle ilgili bilgi edinilecek, veya hedef doku/hücrelere nanoteknolojiyle tedavi imkânı doğacak. Yine belki bir ilaç aracılığıyla tüm damar sisteminde biriken plaklar yok edilebilecek. Hâl böyle olunca, kalp damar cerrahisi çok az iş yapacak. Zaten bence 50 yıl sonra hayatın ritmi de çok değişecek; beklentiler, talepler, dolayısıyla insanlar çok değişecek. Teknolojideki tüm gelişmeler, tıpla çok iyi entegre olacak. Genetik biliminin ilerlemesiyle farklı yaratıklar yapılması da mümkün. Farklı yaratıklar yapma konusunda birtakım etik değerler de söz konusu değil mi? Elbette, sadece etik de değil üstelik. Bu işin hukuki kuralları ve ekonominin çizdiği bir çerçevesi de var. Bizler önce birey diyoruz ve bireyin haklarını önceliyoruz. Hatırlarsınız, İskoçya’da klonlanan Dolly adlı bir koyun vardı. Basit bir teknoloji sayesinde insan dâhil her şey klonlanabilir. Etik kurallar var diyoruz, ama etik kuralların hiç işlemediği ülkeler olabilir. O ülkeler de farklı ülkelerin yönetimi altında ve bilgisi dâhilinde insanlar klonlanabilir. Sadece belli hedefler için bireyler yaratmak söz konusu olabilir. Bunlar bize çok fantastik geliyor, ama olmaz dediğimiz birçok şeyin olduğunu da unutmamak gerekir. Böyle gelişmelerin olmasını doğru bulmayan birileri de nasıl organ yapılabileceği konusuna yöneliyor. 3D yazıcılar sayesinde organ yapmak mümkün. Kısacası tıp, şu anki tıp olmayacak. Başka mesleklerden, örneğin matematikçiler veya 3D printerı çalıştıran bilgisayar mühendisleri de bu işin içine girecek. Ve her şey değişecek. Disiplinlerarası geçişken bir durum ortaya çıkacak. Tümbu gelişmeler, gündeme ölümsüzlüğü de getirecekmi? Bundan 100 yıl önce, insanların yaşam süreleri bugünkünden çok daha kısaydı. Oysa günümüzde 80-90’lara ulaştık. 100 yaşında olanlar (centennialler) var. Eskiden hocalar 70 yaşının üstünde olanları ameliyat etmek istemezdi, günümüzdeyse 90 yaşına yaklaşan bireyleri ameliyat ettikleri oluyor. İnsanlar kendilerine daha iyi bakıyorlar. Tanı çok daha erken dönemde konuluyor, daha iyi tedavi seçenekleri mevcut. Genel olarak söylersek, sağlık hizmetlerine ulaşım çok daha kolay. Ölümsüzlük ne demek, bunu bilmiyorum (gülüyor). Ölümsüzlük olunca insanlar çok amaçsız kalabilir ve bu durum, dünya için iyi olmayabilir. Gençlere ne önerirsiniz? İnsanların sevdikleri alanı bulmak için geniş bir açıyla dünyaya bakmaları lazım. Bizim zamanımızda UAA, öğrencilerine bunu çok iyi veriyordu, eminim şimdi de öyledir. Bütün işlerin direkt veya dolaylı olarak insanla ilişkisi var. Tıp ve diğer sağlık alanlarını diğerlerinden ayırıyorum. Çünkü bu alanlarda, insanlara en çok gereksinim duydukları zaman dokunuyorsunuz ve hekimlikte manevi tatmine ulaşmak kolay. Gençlerin dünyaya geniş açıyla bakıp kendileri için doğru mesleği seçmeleri; yanlış seçim yaptıklarını düşünüyorlarsa hiç korkmadan mesleklerini değiştirmeleri gerekiyor. 34 yıl gibi uzun bir süredir hekimlik yapıyorum. Bir mesleği sevmeden yapmak ve başarılı olmak olası değil.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=