SEV Connect - İlkbahar 2020
CONNECT İLKBAHAR 55 Emeklilikle birlikte hayatına yeni neler girdi? 41 yıllık işimi terk ederken, yeni bir uğraş buldum kendime. Patchwork veya Amerikalıların söylediği gibi “Quilting”. Acaba yapabilir miyim diye başladım, 2018 Ekim ayında 50 parçalık bir kişisel sergi açtım. Meğerse yapabilirmişim! Çanakkale’de dokuz yıldan beri düzenlenen İlyada Kırkyama Festivali’ne davet ediliyorum. Jüri üyesi olmaktan da gurur duyuyorum. Kırkyama tekniği kullanılarak yapılmış giysilerden defile hazırlıyoruz, senaryosunu yazıp sunuculuğunu yapıyorum. Kocaman bir kırkyama ailemiz var. Beni de kraliçe seçmişler, taç giyme töreni bile yaptılar. Ben şımarmayayım da, kimler şımarsın? Bunun dışında bir de 25 yıldır süren Book Club’ımız oldu. Kuzguncuk’taki Patchwork Derneğimize katılan Amerikalı bir arkadaşımız, Book Club kurma fikrini ortaya attı, tabii o Amerikalı olduğu için okuduğumuz kitaplar İngilizce seçilmeye başlandı. Bizim Patchwork Derneği’nde Üsküdar Amerikanlı Berrin Karaoğul Yazıcı (1964) da vardı. Fitnat Tansuğ Kınran (UAA’61) ile başlayarak her birimiz bir class mate, yani bir tanıdık davet etmeye başladık. Zaman içinde bir baktık ki, tüm Book Club neredeyse Üsküdarlılardan oluşuyor. Düzenli aralıklarla bir araya geliyor seçtiğimiz kitabın üzerinde tartışıyoruz. Çok keyifli oluyor. Dernekte liderliğini yaptığın projemiz UAA Alumni Book Club’ı da hayata geçirdin. Bildiğim kadarıyla şimdiye kadar iki kere buluştunuz, nasıl geçti? Şimdilik grubumuz küçük, ama gelen herkes çok zevk aldı. Buluşmamızı Kinney Cottage’da gerçekleştirdik. Şu an “Birds without Wings” diye bir roman okuyoruz, Louis D. Bermieres’in kitabı. Çok güzel bir kitap çünkü bizimle ilgili, Anadolu’yu anlatıyor, Atatürk’ü anlatıyor… Şu an en küçüğü 2016, en büyüğü 1967 mezunu bir grubuz. Aramıza yeni mezunlarımız da katılırsa çok mutlu oluruz. Neşe Ablacım, son olarak genç kardeşlerimiz için “hayat aklı” alalım senden… İnsan okuldan ilk ayrılırken, okulun ne kadar kıymetli olduğunu anlamıyor, ama yıllar geçince geriye baktığında görüyorsun. Tüm genç kardeşlerimizin, okudukları okulun kıymetini bilmelerini isterim. Bir kere çok iyi üniversitelere hazırladı bu okul gençlerimizi. Çok kültürlü, dünyaya bakış açısı bu kadar geniş olan kişiler yetiştirdi. Çalışmadan hiçbir şey olmuyor. Ben iş hayatına büyük bir çaba sarf etmeden, bir tanıdığımızın aracılığıyla başladım, ama başladıktan sonra yaptığım işlerin hakkını vermek için çok çaba gösterdim. Yaptığım işte ne zaman bir adım öne gitsem, benim müdürlerim hep “Üsküdar Amerikanlı tabii” dediler. Çok gurur duydum Üsküdar Amerikanlı olmaktan. Şu an okul için bir şeyler yapıyorsam ne mutlu bana. Disiplinden çok şikâyetçi bazı gençler. Oysa başarının yolu disiplinden geçer. O kurallar, uzun yılların tecrübeleri sonucu koyulmuştur. Ayakkabıdan kıyafete, saç boylarından şekillerine, dış görünüşlere ve özellikle zamanlamaya özen gösterirlerse, toplum içinde saygın bir yer edinirler. Öte yandan, her şey planladığımız gibi olmuyor; elimizden gelen çabayı gösterelim, ama gerisini oluruna bırakalım. Kendini elinde olanlarla tatmin etmeyi bilmek, karalar bağlamamak lazım. Bir de her zaman herkese söylediğimi söylemek istiyorum; doğru olun, dürüst olun ve başınızı hiç eğmeyin. Aynı bizim Alma Mater’ın son dizeleri gibi: Be pure, unselfish, true and noble… • Soldan sağa Lale Üner ’65, Fitnat Tansuğ Kınran ’61, Yıldız Ilgaz ’64, Olcay Karafakioğlu ’64, Rengin Şirvancı ACI’65, Neşe Yörük Kınay ’62, Serpil Ural ’64, Berrin Yazıcı ’64, Gökçen Başkan ’61. • Soldan sağa Eda Yüksel ’93, Kübra Yıldırım ’16, Cansu Şekerci ’05, Neşe Kınay ‘62, Nurperi Bolat ’77, Esin Akalın ’67, Book Club toplantısı. “Yaptığım işte ne zaman bir adım öne gitsem, benim müdürlerim hep 'Üsküdar Amerikanlı tabii' dediler. Çok gurur duydumUAA'lı olmaktan. Şu an okul için bir şeyler yapıyorsam, ne mutlu bana. ” • Okulda yaptığı Art Book'tan sayfalar...
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=