SEV Connect - İlkbahar 2020

CONNECT İLKBAHAR 35 fayda sağlamak istediğimi, öğrencilere mentorluk yapabileceğimi söyledim. Girişimcilerle bir araya gelmek heyecan vericiydi. Endüstriyel firmalarda her şey cetvelle çizilmişçesine bellidir; oysa girişim dünyası Amazon ormanı gibidir. Orada mentorluk yapıp ve yatırımlarla ilgilenirken, dijital alanların ve teknolojinin ön planda tutulduğunu gördük. Bir süre sonra kurumsal birkaç firma bize, buradaki dijital ürünlerden kurum olarak faydalanıp faydalanamayacaklarını sordu. Siz dâhil olduğunuzda BUBA kurulalı çok olmuş muydu? BUBA, 2015’te kuruldu, ben oraya 2016’da dâhil oldum. O süreçte birkaç firmaya danışmanlık yaptık, ama BUBA’da sadece beş kişi vardı ve zamanlarının tümünü danışmanlık hizmetlerine ayırması zordu. Biz de belli bir yaşa erişmiş, belli bir süre çalışarak tecrübe edinmiş, nitelikli olmasına rağmen iş hayatının dışında kalmış kişilerin bilgi birikimlerini aktarabilecekleri bir mecraya ihtiyaç olduğuna kanaat getirdik. Oluşum, BÜMED ile birlikte hareket ederek ortaya çıktı. Bir duyuru yaptık, Mailbox’ımız öyle doldu ki, 700’den fazla kişi başvurdu. Boğaziçi mezunu, insan kaynakları alanında uzman bir arkadaşımızdan destek alarak bir ön değerlendirme yaptık ve 15 kişiyle çalışabileceğimize kanaat getirdik. Onlara, bu işi birlikte yapacağımızı söyledik ve buraya gelecek insanların kolları sıvayıp elini taşın altına koyması gerektiğinin altını çizdik. Çünkü danışmanlık firması kurmak için ciddi bir finansman gerekiyor. Her ne kadar iyi eğitimli, nitelikli kişilerden oluşsak da bizimBoston Consulting Group (BCG) veya McKinsey gibi üst skalada, finansmanı güçlü kurumlarla rekabet etmemiz söz konusu olamaz. Kurumlarda her şey statiktir, biz de hareket kabiliyetimizle piyasaya girerek avantaj sağlamayı düşündük. Bu söylediğinizi nasıl hayata geçiriyorsunuz? Sahada çalışmanın çok daha önemli olduğunu, soruna çözümün orada üretilebileceğini düşünüyoruz; çünkü herkes aşağı yukarı ne yapması gerektiğini bilir, ama nasıl yapması gerektiği konusunda desteğe ihtiyaç duyar. Bu nedenle danışmanlarımızın hem sahaya inebilecek nitelikte hem de saha tozunu yutmuş olmasını istedik. Ayrıca akademiyi de işin içine dâhil ettik. Sahadan gelen taleplerin çok kıymetli buluyor ve hisse yapısı var; ürettikçe, var oldukça içinde yer alabiliyorsunuz. BCB ilerleyen zamanlarda çok iyi bir danışmanlık firması olmaktan ziyade, ortak kültürü öğrenilip pekiştirildiği ve buradan ürünlerin çıktığı bir yer olacaktır. “BCB’nin kendini görmek istediği yere 10 ise, şu an bulunduğunuz nokta kaçtır”, diye sorarsanız, üç ya da dört derim. Ama heyecanlıyız tabii. Büyük kızım 18 yaşında ve eve yorgun gittiğimde, “Anne sen bir mısır tarlasının içinde sürekli uğraşan insan izlenimi veriyorsun” diyor. Gitmek istediğim bir nokta var ve bu nokta olduğu sürece de bu heyecan diri kalacaktır. Girişimcilere nasıl destek veriyorsunuz? Benim de üç çocuğum var ve yeni jenerasyonu yakından biliyorum. “Benim bir fikrim var,” diye gelenlere şunu söylüyorum; gelin sahaya bir bakın. Sağ olsunlar, kurumlar da buna çok pozitif yaklaşıyorlar. Fikirlerinin hayata geçip geçmeyeceğini yaşayarak öğrensinler istiyoruz. O nedenle gelsinler ve görsünler. Baştan olmayacağını görmeleri kötü bir şey değil. Eğer fikir olabilecek gibiyse, öncelikle melek yatırımla destek veriyoruz. Melek yatırımcılardan olumlu bildirimler aldığındaysa fon sağlıyoruz. Son zamanlarda fon konusunda çalıştığımız kurumlarla işbirliğine gidiyoruz. Örneğin sizin kurum olarak bir şeye ihtiyacınız var, bizdeyse o sorunu çözecek iki girişim bulunuyor. Bu işbirliği her iki tarafa da fayda sağlıyor. Aranızda Amerikan okullarından mezun çok fazla kişi varmı? BÜ’de Amerikan liselerinden yetişmiş çok fazla insan var. O nedenle de grubumuzun yaklaşık yüzde 15’i UAA, TAC ve ACI mezunlarından oluşuyor. Mezunlara vermek istediğiniz bir mesajınız varmı? Okulda şöyle bir yazı vardı: “Enter to learn, depart to serve.” Bizler ara kuşağız, bizden öncekiler bambaşka değerlerle yetiştiler, bizden sonrakiler de öyle. Hani körüklü otobüsler vardır ya, biz o otobüsün körük kısmındaydık. Okul bize, “bir şey öğreniyorsan öğrendiğini mutlaka hizmet olarak geri getirmelisin” misyonunu yükledi. Bu, zihnimize kazındı ve hepimizin hizmet edesi var. Öğrendiklerimizi nasıl kullanabiliriz, nasıl işe yarar hale getirebiliriz diye düşünüyoruz. Bu nedenle mezunlarımıza “Gelin birlikte gerçek bir iş yapalım, hizmet edelim” diyorum. talebe yönelik akademik çalışmaların önemli olduğuna inanıyoruz. Projelere akademisyenlerimizi dâhil ettiğimizde, hem sahayı yakından görme imkânları olur hem de konuya teorik açıdan standart getirirler. Farklı bakış açınızla ürettiğiniz bir proje örneği verebilirmisiniz? Mezunlarımızın önemli bir bölümü, yönetici pozisyonunda, büyük bölümü de yönetim kurullarında. Yönetim kurulları belli bir strateji oluşturmak üzere toplanırlar, ancak sadece stratejiyle ilerlenemeyeceği gerçeğinden yola çıkarak onlara yönelik “Nar” adlı bir sistem oluşturduk. Bu sistemde, örneğin siz beni danışman olarak yönetim kuruluna çağırıyorsunuz. Benim anladığım konular üzerine görüşüyoruz; ardından bir sonraki toplantınızda ele alacağınız konunun uzmanı bir danışmanla gelmemi istiyorsunuz. Toplantılarda ele alınan konular neyse, onunla ilgili uzmanlarla görüşme imkânı elde ediyor, dolayısıyla bir kişiyle anlaşıp pek çok yetenekten faydalanmış oluyorsunuz. Oluşum şu anda hangi aşamada? Bizde herkes şeftir; herkesin şef olduğu yerde Kızılderili’ye, özellikle de doğru Kızılderili’ye ihtiyaç duyulur. 20 yıl ve üzerinde deneyime sahip olanların yanı sıra 10 yıl ve üzerindekileri kapsayan ikinci bir faz oluştu. Çünkü çok deneyimlilerle öğrenciler arasında bir boşluk var ve o boşluğu da doldurarak Faz 2’ye geçtik; 15 kurucudan 70 kişiye çıktık. Bunun dışında yarı zamanlı veya saatlik çalışabilecek bir potansiyelimiz de mevcut. İnsan gücümüz var ve bu insan gücünü nasıl işe dönüştürebileceğimizi düşünüyoruz. BCB iki sene sonra süper star olmayacak, sekiz-on sene daha gitmemiz gereken yol var. 15 kurucu ortağımız olmasına rağmen hiçbirimiz buranın sahibi değiliz. Yapılan ya da yapılamayan işe göre büyüyen bir "BCB, gelecekte dev bir danışmanlık firması olmaktan ziyade, ortak kültürün öğrenilip pekiştirildiği ve buradan ürünlerin çıktığı bir yer olacaktır."

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=