SEV Connect - İlkbahar 2020

24 CONNECT İLKBAHAR Society for Neuroscience (SfN) tarafından sinirbilim eğitimine katkılarından dolayı ödüle layık görülen Gönül Ö. Peker, “Bugün bir eğitimci olarak değerlendirdiğimde, bizim zamanımızdaki ACI’ın, sunduğu seçmeli dersler ve farklı kulvarlarla, gerçek anlamda ‘kök hücre’ yetiştiren bir gelişim yuvası olduğu kanısındayım” diyor. Gönül Özsoy Peker (ACI’69) Başarının “kök hücreleri” Portreler SİNİRBİLİM VE TIP EĞİTİMİ alanında ulusal ve uluslararası çalışmalarıyla ilklere öncülük eden bilim insanı Em ekli Prof. Dr. Gönül Ö. Peker, mezun olduğu İzmir Amerikan Koleji’ni (ACI), tıpkı “kök hücreler” gibi gençlerin ileride farklı ilgi alanlarında ilerleyerek, kendilerini gerçekleştirebilmiş bireyler olmasına ortam sağlayan bir yuvaya benzetiyor. 2018 yılında sinirbilim alanındaki önemli uluslararası kurumlardan Society for Neuroscience (SfN) tarafından sinirbilim eğitimine katkılarından dolayı ödüle layık görülen Gönül Ö. Peker, gençlere, “Daha nitelikli ve anlamlı birey ve toplum yaşamı için beyninizi sevin, iyi tanıyın ve beyin araştırmalarını gönülden destekleyin,” diyor. SfN tarafından “2018 Award for Education in Neuroscience” ile onurlandırıldınız. Size ödül getiren çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? ACI’da kendimi, edebiyat, sosyal bilimler ve her türlü sanat alanına yöneltebilmek üzere ders ve kendi kendine öğrenme seçimleri yapmıştım. Bugün bir eğitimci olarak değerlendirdiğimde, bizim zamanımızdaki ACI’ın, sunduğu seçmeli dersler ve farklı kulvarlarla, gerçek anlamda “kök hücre” yetiştiren bir gelişim yuvası olduğu kanısındayım. Nitekim, hazırlık yılı itibarıyla mükemmel İngilizce’nin yanı sıra özellikle biyoloji, fiziksel fen bilimleri, hijyen-beslenme-gelişim-sağlık bilgisi, cebir, trigonometri, modern matematik (dijital mantığa giriş), çağdaş edebiyat, felsefe ve antropoloji de dâhil olmak üzere, oldukça geniş bir yelpazede öğretim aldık. Sivil toplumun anlaşılması, eğitimi, geliştirilmesi, gücünün farkındalığı ve desteklenmesinin önemi kadar toplumun farklı kitlelerine ulaşabilme gibi kavramların, henüz üniversitelerde bile konu edilmezken ACI’da tanıtılıp benimsetilmesi de avantajlarımdan biri oldu. Lisans ve yüksek lisans eğitimim, ülkemizde, “Sağlıkta Sosyalleştirme”nin oldukça yol almış olduğu yıllara ve Hacettepe Üniversitesi’nin de altın devrine rastlar. Yetişme sürecimde, “yeni tanıtılan- öğretilenin gerçek yaşamdaki karşılığı nedir” ve “farklı yaşantılardaki anlamı, önemi nedir” sorularını sorup yanıt aramayı çok önemsedim. Fizyoterapi- rehabilitasyon mesleğine hazırlanmama rağmen, doktora ve sonrasındaki

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=