SEV Connect - İlkbahar 2020

CONNECT İLKBAHAR 15 kukla grubumuzu kurduk. Ben, hem oyun yazarı hem de kuklacı olarak rol alıyorum. İlk oyunumuz “The Neighbours”u, İrlanda’da 27 okulda sahneledik. Ardından yeni oyunlar için çalışmaya devam ettik. Türkiye’de bu sene bir sergi açılışı için 3,5 metre boyunda dev bir bebek kuklası yaptık. Türkiye’ye dönüşünüzden sonra neler yaptınız? Üsküdar SEV’de çocuklara tiyatroyla ilk yardım konulu bir etkinlik yaptığınızı biliyoruz, bu tür çalışmalar devam ediyor mu? Henüz Türkiye’ye dönüş yapmadım. Londra ve Türkiye arasında gidip geliyorum. Kendi yazıp oynadığım Brush Boy isimli oyunumu Türkiye’de Arkas Sanat Merkezi’nde sahneledim. Bir okul için kuklayla eğitim videoları çektik. Üsküdar SEV’de ilk yardımı anlatan, bütün set ve kuklaların günlük obje ve geri dönüşümmalzemeleriyle yapıldığı Rocky’nin Mutfağı isimli oyunu 11 sınıfa sahneledim, 220 öğrenci izledi. İlk yardım konusunda farkındalıkları arttı. Amacım, oyunu başka okullara da taşımak. Bunun dışında Londra’da Arts Council’dan yeni bir proje için fon aldık. Şu an onun üzerine çalışıyoruz. Türkiye’de başka projeler için görüşmelerim de var. Son olarak, Ceki adındaki çocuk kitabınız yayımlandı. Tiyatro yazarlığı ve kukla tiyatrosu çerçevesinde baktığımızda, Ceki’nin hayatınızdaki yeri ve yayımlanma öyküsü nedir? Kitapla ilgili nasıl yorumlar alıyorsunuz? Devamı gelecek mi? Çocuklarla ilgili çalışmalar yapınca, Limon Kids Yayınları bana çocuklar için kitap yazmam teklifiyle geldi. Ben de birkaç alternatif hikâye üzerine çalıştım. İçlerinden Ceki ’yi seçtik. Ceki bize, “kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilir miyiz; hoşumuza gitmeyen taraflarımızı da sahiplenip, sevebilir miyiz” gibi soruları soruyor. Bir yanda da aidiyeti sorgulayan bir tarafı var. Kitapla ilgili olarak güzel geri dönüşler alıyorum. Çocuklardan aldığım yorumlar benim için önemli; kitabı üst üste okumak hoşlarına gidiyor ve Ceki ’yi çok sevdiklerini söylüyorlar. Karakteri benimsemişler. Arkadaşlarımın çocukları arasında, “Ben de kitap yazmak istiyorum” diyenler ve yazanlar var. Tüm bunların dışında, hiç tanımadığım kişilerden de mesajlar geliyor; yetişkinler de Ceki ’nin anlattığı aidiyet ve kendimizi sevmek duygusu üzerinden kitapla bağ kurabiliyorlar. Ben, çocukları ciddiye alıyorum, aslında sadece onlar için değil, herkes için yazıyorum. Bunu yaparken, onların dünyasıyla anlatmaya çalışıyorum hikâyemi. Çünkü o dünya sınırsız... Büyüdükçe sınırlar koyuyor insan iç dünyasına. Bu kitapların devamı gelecek. İki hikâye için daha anlaştık yayıneviyle. Heyecanla bekliyorum ben de! Kuyruklu yıldızın anlattıkları Ayşıl Akşehirli, her ne kadar çocuklar için yazılmış gibi görünse de, Ceki’ de anlatılanın herkese hitap ettiğini belirtiyor. Berk Öztürk tarafından resimlenen kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı da söz konusu duruma vurgu yapar nitelikte: “Ceki’nin tek dileği, tüm yıldızlar gibi her gece aynı yerde parlamak, ama kuyruğu buna izin vermiyor. Her gün onu başka bir yolculuğa çıkarıyor. İşte bu yüzden Ceki kuyruğundan kurtulmak için her yolu deniyor, ta ki kuyruğunun ona verdiği gücü fark edene kadar. Ceki, farklılığı nedeniyle mutsuz olan kuyruklu bir yıldızın masalsı hikâyesi. Akşehirli, bu kitabıyla, başta okul öncesi çocuklar olmak üzere her yaştan okurunu güçsüz veya eksik gördükleri yönlerine farklı bir gözle bakmaya davet ediyor. Onları farklı yapan, hoşlarına gitmeyen taraflarını sahiplenip sevme çağrısı yapıyor. Belki de orada, daha önce hiç fark etmedikleri gizli güçlerinin olduğunu hatırlatıyor.” “Ben, çocukları ciddiye alıyorum, aslında sadece onlar için değil, herkes için yazıyorum. Bunu yaparken, onların dünyasıyla anlatmaya çalışıyorum hikâyemi. Çünkü o dünya sınırsız. Büyüdükçe sınırlar koyuyor insan iç dünyasına.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=