SEV Connect - İlkbahar 2018

CONNECT İLKBAHAR 77 sıfıra indiren, manevi bir yakınlık içindeki bu üçüz okullar, Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından kurulmuş olan Özel Üsküdar SEV İlköğretim Kurumları, Özel İzmir SEV İlköğretim Kurumları ve Özel Tarsus SEV İlköğretim Kurumları idi. 2017’de, üçü de yirminci yaşına basıyordu. 2017’de, yirminci yılın anısına okul bahçelerine gömülen zaman kapsülleri, 2047’de, SEV’in üçüz okullarının ellinci yaş gününde açılacak. O günün öğrencileri kapsüllerden çıkan bazı nesneleri herhalde arkaik bulacak, küçük bir tebessümle inceleyecek. Fakat öğretmenlerin, öğrencilerin bıraktığı mesajları okurken bir yakınlık duyacaklar. Aradan ne kadar zaman geçse de kurumun içinde bazı dileklerin, sözlerin, amaçların değişmediğini fark edecekler. Kendileri de bir kapsül gömecek ve elli yıl sonra, yüz yıl sonra açacak olanların da böyle hissedeceğini düşünecekler. En büyük temenni, bu aile bağlarının nesillerce devam etmesi… Nice yıllara, SEV okulları! ÜÇ KARDEŞ OKUL 1997, Türkiye açısından çok önemli olayların yaşandığı bir yıl olarak tarihe geçti. Türkiye’de, Cumhuriyet’in başından beri zorunlu temel eğitimin süresi beş yıldı. Zorunlu eğitimle ilgili yasal bazı değişikliklerin olacağı, sene başında konuşulmaya başlanmıştı. Nihayet 17 Ağustos 1997’de, eğitimi kesintisiz sekiz yıla çıkaran yasa tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Bu karar, Osmanlı döneminde yabancılar tarafından kurulmuş ve Cumhuriyet döneminde varlığını korumuş olan bazı okulları doğrudan ilgilendiriyordu. 1997’de yabancı kolejlerin çoğu, ortaokuldan başlayıp lise sona kadar eğitim vermekteydi. Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Koleji ve Tarsus Amerikan Koleji bu tarife uyan okullardı. Sekiz senelik kesintisiz temel eğitime geçiş, ortaokul kısmı olan bütün yabancı okulları etkilemişti. 1997’den itibaren ortaokul sınıflarına öğrenci almayacak, böylece birkaç yıl içinde orta kısımlarını kapatacak, liseden ibaret kurumlara dönüşeceklerdi. Ne var ki, çoğu kolejin idarecileri ve mezunları, Osmanlı dönemine dayanan uzun bir eğitim geleneğinin bundan böyle liseyle sınırlı kalmasından yana değildiler. Öte yandan, bu okulların Türkiye çapında tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden biri olan dil eğitimine erken yaşta başlanması da önemliydi. Bu eğitim mirasının ve okulların benimsediği değerlerin en iyi küçük yaştan itibaren aktarılabileceğini düşünenler, yasal çerçevede ilköğretim okulları kurmak için çalışmaya başladılar. Yöntem olarak mezunlar, eğitim vakıfları kurmaya yöneldiler, zira bu yerli vakıflar, kanuna uygun olarak özel ilkokullar açabilirdi. Osmanlı döneminde, Amerikan Bord Heyeti tarafından kurulan Üsküdar, İzmir ve Tarsus’taki Amerikan Kolejleri’nin mezunları, bu bakımdan çok büyük bir avantaja sahipti. Onlar, bu kanun çıkmadan neredeyse otuz yıl önce bir vakıf kurmuşlardı: 1968’de faaliyete geçmiş olan Sağlık ve Eğitim Vakfı, Cumhuriyet döneminin en eski eğitim vakıflarından biridir. SEV’in kurulması, Amerikan Bord Heyeti okullarının yerelleşmesinin ilk adımı oldu. SEV’in ilk hedefi, kolejlerin kullandığı bina ve arazilerin mülkiyetini kendi üzerine almaktı. SEV, ikinci bir adım olarak, 1970’lerden itibaren, okullar arasında SEV çatısı altında eşgüdüm sağlayacak yapılar oluşturmaya başladı. Binaların mülkiyetinden başka, idaresinde de SEV devreye girmiş, okul müdürleriyle SEV gönüllülerinin bir araya geldiği platformların tohumları atılmıştı… SEV, sekiz senelik eğitim yasasının tartışıldığı 1997 yılını, ilköğretimler konusunda çalışarak geçirdi. SEV’in bütün gönüllüleri, o güne kadar edinmiş oldukları bilgi birikimini, tecrübeyi, ilişkileri amatör bir ruh, profesyonel bir tavırla vakıf çalışmalarına yansıtıyorlardı. Birkaç ay süren bir seferberlikle amaçlara erişildi, 1997-1998 eğitim ve öğretim yılında SEV çatısı altındaki üç ilköğretim kurumu birden faaliyete geçti. Üsküdar SEV İlköğretim Okulu Bowker Hall (sağda, üstte), İzmir SEV’in eğitim verilen ilk binası (solda) ve Tarsus SEV’de ilk eğitim ve öğretim yılında bir sınıf (en solda). İzmir SEV

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=