SEV Connect - İlkbahar 2018

CONNECT İLKBAHAR 71 girişimcilik ruhunda da var. Özellikle son dönemde moda oldu; birçok kişi girişimci olarak kuluçka merkezlerinde veya hızlandırıcılarda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ancak bu sadece arzu etmekle gerçekleşmiyor. Aslında “Melek Yatırımcı” veya “Seed Investment” ile girişimcinin uyumu, başarıya çok katkı sağlıyor. Bundan dolayı da özellikle yatırımcıların girişim ruhunu algılaması veya taşıması çok önemli. TAC’de aldığınız eğitimin girişimcilik ve yatırımcılık yönünüzün beslenmesine katkısı nedir? Aslında ilk zamanlar hiç farkında değildim. Toplumsal yönlendirmelerin de etkisiyle iyi bir profesyonel olma yolunda ilerliyordum. Biraz organizasyon koşulları, biraz da iş ortamı gereği profesyonelliği terk edip girişimci olabileceğimi fark ettim. Realist olmak lazım; şirketlerimdeki hisselerimi satmasaydım, yatırımcı olamazdım. Bu bağlamda TAC hayatımızda bize aşılanan özgüven ve “Bu işin üstesinden gelirim” felsefesi, girişimciliği çok olumlu bir şekilde destekliyor. TAC ve diğer SEV okullarındaki öğrencilerle bir araya gelerek girişimcilik-yatırımcılık deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Gençlerin girişimcilik alanına yönelimi ve ilgisi hakkında neler söylemek istersiniz? Aslında doğamızda var paylaşmak. Melek yatırımcılığa başladıktan sonra, en az haftada bir günümü İTÜ Çekirdek’te mentorluk yaparak geçiriyorum. Bundan da etkilenerek SEV’e “Neden benzer şekilde deneyimlerimizi aktarmıyoruz?” dedim. 2016-2017 döneminde UAA ve ACI’da girişimcilerin ve uzmanların da katıldığı birer etkinlik organize edildi. Bu yıl beni SAC’ye çağırdılar X-Zone’u görünce, doğru yönde ilerlendiğini fark ettim. Ekiple beraber, yönetimin de desteğiyle DIS@SAC https://www.sacxzone.com/dissac.html etkinliğini ortaya çıkardık. Girişimcilik konusunu farklı yönleriyle irdeleyen üç etkinlik yapıldı. Gençler, veliler hatta diğer eğitim kurumlarından bireyler katıldı. Her oturumda gençlerin ilgisinin arttığını gözlemledim. UAA, kariyer günlerine beni davet etti. Girişimcilik konusu bana verilmişti. Aslında kariyer olmayan tek konu, benimkiydi. Ancak süre sona erdiğinde dahi gençlerin girişimcilik konusundaki soruları tükenmemişti. Bu yeni şekillenen “yaşam tarzının” gençlerin ilgisini çektiği ve bu yaşam tarzına da yoğun şekilde yöneldikleri tartışılmaz. Yıllar önce mezun olduğunuz okula, bu kez farklı bir kimlik ve misyonla gitmenin sizde yarattığı duyguları öğrenebilir miyiz? Bizlerin TAC döneminde aldığımız; eğitim, kültür, ekol… TAC, yaşamımda, yön belirlememde çok önemli bir paya sahip oldu. Bu bağlamda okullarımızdaki gelişime ve değişime -eğer oluyorsa- biz eski mezunların katkısı olması doğaldır. Her yerde aynı olguyu belirtiyorum, bizler artık deneyimlerimizi aktarmamız gereken konumdayız ve bunu karşılıksız olarak camiamıza vermek, borcumuz. Konuya bir başka boyuttan yaklaşınca, ben bu birlikteliklerden çok şey öğreniyorum; yeni jenarasyonun yaklaşım ve bakış açısını, teknolojinin kullanımının farklılığını birinci elden gözlemliyorum. Akademisyenlik yapan arkadaşlarımın -özellikle doktorların- o zor koşullara nasıl göğüs gerebildiklerini anladım. Gençlerle birlikte olmak, bizlere gençlik aşısı gibi; çok mutluluk verici… Kural, "yeni şekillenen yaşam tarzı" olarak tanımladığı girişimciliğe gençlerin yoğun ilgisi olduğunu söylüyor.