SEV Connect - İlkbahar 2018

CONNECT İLKBAHAR 41 USTA POLISIYE romanları yazarı Celil Oker, uzun yıllar üniversitede verdiği derslerden ve kendi yazdığı kitaplardan biriktirdiği tecrübeleri gençlere aktarmak amacıyla, “Genç Yazarlar İçin Hikâye Anlatıcılığı Kılavuzu”  kitabını yayımladı. Celil Oker kitabını şöyle anlatıyor: “İnsanoğlunun hikâye anlatıcılığını, birçok hayati şeyden çok önce öğrendiğini biliyoruz. Yüz binlerce yıldan beri hikâye anlatıyoruz. Bu kadim ve şahane işi yapman için sana yardım etmeye niyetliyim. Birlikte çalışacağız. Çalışmamız bittiğinde eskisinden daha iyi hikâyeler anlatacağına eminim. Çünkü ‘yaratıcılık’ doğuştan gelen bir armağan değildir. Öğrenilir, çalışarak elde edilir.” “YOL” VE “DEM” adındaki kitaplarıyla bilinen Metin Hara, iki yeni çalışmasıyla raflarda yerini aldı. “Sence İyilik Ne Zaman Kazanacak?” sorusuyla yola çıkan “İyiliğin Bilim Hali” ve “İyiliğin Hareket Hali” kitapları, iyiliğin kazanması için yapılacak küçük eylemler öneriyor. Yazar, kitabın tanıtım bölümünde şöyle bir çağrı yapıyor: “Bedensel sağlık, zihinsel denge, ilişkiler, ekoloji, verimlilik, içsel yolculuk ve iyilik hareketinden oluşan yedi ana alanda oluşturulmuş 210 adet mikro-eylemle harekete geçmeye hazır mısın? Bu lidersiz iyilik hareketi kendinden başlayan 'iyilik hali'ni etrafa yaymaya karar vermenle mümkün… Dünyayı değiştirmek mi istiyorsun? Önce kendinden başla. İyiliği uzakta arama. Küçük de olsa bir adım at.” CELİL OKER ( TAO’67/ TAC’71) METİN HARA (UAA’00) Genç yazarlara tavsiyeler İyilik için eylem planı Aceleci Marx ve bazı kavramlar HALDUN NACI GÜLALP, TÜRKIYE'NIN SIYASAL KÜLTÜRÜ ALTBAŞLIĞIYLA YAYIMLADIĞI “LAIKLIK, VATANDAŞLIK, DEMOKRASI” ADLI KITABINDA KAVRAMLAR ÜZERINDEN BIRÇOK OLGUYU SORGULUYOR. HALDUN NAC İ GÜLALP ( TAC ’ 68 ) “ONDOKUZUNCU YÜZYILDAN günümüze kadar geçen zaman diliminde dünya değişti ve sistem yeniden kuruldu” desek, yalan olmaz. Hatta bir yüzyıl daha geriye gidersek, şu kavramların çıkış noktasını analiz edebiliriz: Küreselleşme… Din ve Modernite…Laiklik… Demokrasi…Kamusal Yaşam…Vatandaşlık… Bu ve buna benzer birçok kavram, yaşantımıza son iki, üç yüzyılda girdi. Durkheim’dan Weber’e, Marx’tan Rousseau’ya pek çok düşünür, bu kavramları tahlil etmek için çaba sarf etti. Haldun Gülalp, “Laiklik, Vatandaşlık, Demokrasi - Türkiye’nin Siyasal Kültürü” adlı çalışmasında, sözü edilen olguları ve kavramları analiz etmek için yola çıkarak bu alandaki ciddi bir boşluğu da dolduruyor. Yeni kavramlara, olaylara, tartışmalara dikkat çekiyor. Bu tartışmalardan en önemlilerinden biri de küreselleşme ve Marx ile ilgili…Malum, son yıllarda en ciddi değişikliklerden biri küreselleşme alanında yaşandı. Küreselleşmenin, sosyalizmi daha önce hiç olmadığı kadar zayıf bir noktaya ittiğini söyleyen Gülalp’e göre, “Küreselleşme ilk bakışta işçi sınıfının uluslararası birliğine bir temel oluşturacaktı.” Ama bu olmadı. İşçiler o kadar farklı kökenlerden geliyordu ki, en azından uzun bir süre birleşmelerinden söz etmek mümkün değildi. Peki, Marx hata mı yapmıştı? Gülalp’e göre, aslında söz konusu olan bir zamanlama hatasıydı. Marx, kapitalizmin, gelecekte bütün dünyayı dönüştürerek kendisine benzeteceğini, toplumsal ilişkilere konu olan her şeyin metalaşarak piyasaya tabi kılınacağını çok önceden söylemişti. Gülalp’a göre, Marx’ın en büyük hatası, kapitalizmin yüzyıllarca uğraşacağı şeyleri, kısa süre içerisinde gerçek olacakmış gibi görmesiydi. Evet! Marx aceleciydi. Ama yanılmadı. Gülalp, küreselleşmede olduğu gibi zor konuları, okuyucuyu fazla zorlamadan anlatıyor. Kitabı sindire sindire okuduğunuzda, merak edilen ve tartışılan pek çok sorunun cevabını buluyorsunuz. Gülalp, diğer kitaplarında olduğu gibi, bizi aydınlatmayı sürdürüyor. Evet! “Laiklik, Vatandaşlık, Demokrasi” günümüze de ışık tutan, gerçekten çok iyi bir referans kitabı.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=