SEV Connect - İlkbahar 2018
HIÇ KUŞKU YOK KI sanat, içinde barındırdığı olağanüstü yaratıcılık ve estetikle, süregiden olumsuzluklara karşı duracak güçlü bir alan. Kimi zaman bir edebiyatçının kaleminden dökülen üç-dört satırlık bir cümle, kimi zaman bir fotoğrafçının objektifinden yansıyan birkaç kare, kimi zaman da bir ressamın fırça darbeleri… İzmir Amerikan Koleji’nin (ACI) 1975 mezunlarından Anber Hacıraifoğlu da toplumla ilgili sorunlar karşısında hissettiği duyguları tuvaline, bu duruma isyanını ise fırçasına yansıtan bir sanatçı. Ürettiği eserlerde kadınların ve kuşların ayrı bir yeri olan Hacıraifoğlu, 5 Şubat - 5 Mart tarihlerinde İzmir’de açtığı ikinci kişisel sergisinde, toplumun kanayan yaralarına; çocuğun her türlü istismarına ve kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Dar gelirli bir bölgenin ilkokulda, çocuklarla birlikte dört senedir yürüttüğü “Bir Avuç Renk” adlı projeyi de sergiye yansıtan Hacıraifoğlu, kendi ifadesiyle “sürekli şikâyet etmek” yerine, sanatıyla elini taşın altına koyuyor. İkinci kişisel serginizi, “Venüs’ün Kuşları” başlığı altında açtınız. Bugüne kadar ana tema olarak belirlediğiniz kadını kuşlarla, özellikle de güvercinlerle nasıl bir araya getirdiğinizi öğrenebilir miyiz? Venüs, aşk ve güzellikler tanrıçası. Duygusal oldukları için güvercinleri seçmiş kendine ve arabasını onlara taşıtmış. Kuşlar, hem en özgür hem de ailesine en bağlı hayvanlardır; en ilkel çağlarda mağara duvarlarından başlayıp günümüze kadar çeşitli şekillere girip hep mesajlar vermişlerdir. Benim kuşlarım da gizli şahitlerdir; kırmızı çatıların altında yaşananların sessiz şahitleri... Erkek şiddetine, erkek egemen toplum yapısına karşı tavrınızı eserleriniz aracılığıyla sergiliyorsunuz. Sanatın bu anlamdaki gücüne dair neler söylemek istersiniz? Ülkemizde gittikçe artan kadın şiddeti ve tabii çocuk gelinler gibi konular, kalbimi acıtıyor. Dar gelirlilerin yaşadığı bir bölgenin okulunda, buna yaşayarak şahit olduğum için çok etkilendim. Çocuğunu yolda tecavüze uğrar diye okula gönderemeyen annelerin kapısına gittim, evde dayak yiyip gelen çocukların okul bahçesinde diğer çocuklara şiddet uygulamasını, onlara sarılarak önledim; Tuvalinde duygu, fırçasında isyan var! “BIZ BU TOPRAKLARA BORÇLUYUZ,” DIYOR ANBER HACIRAIFOĞLU, BORCUNU DA TUVALI VE FIRÇASIYLA ÖDEMEK ÜZERE ÇALIŞMALAR YAPIYOR. İKINCI KIŞISEL SERGISI “VENÜS’ÜN KUŞLARI”NDA, BIRÇOK IMKÂNDAN YOKSUN BIR ILKOKULUN ÖĞRENCILERIYLE BIRLIKTE ÜRETTIKLERINDEN SAĞLANAN GELIRI, YINE O ÇOCUKLAR IÇIN KULLANIYOR. ANBER HAC I RA İ FOĞLU ( AC I ’ 75 ) “Eserlerimde onların (çocukların ve kadınların) yaşadığı soğuk odalar var, şiddet görülen evlerin kırmızı çatıları var, pencereden korkuyla bakan kadınlar, bisikleti dağılmış çocuk gelinler var.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=