SEV Connect - İlkbahar 2018

CONNECT İLKBAHAR 23 Pek çok şeyi kendi bünyenizde çözdünüz yani… Evet! Bütün komponentları biliyor, bütün kablolamaları yapabiliyoruz. Bütün boardları yapamıyorsanız, üst noktada yazılımı yapmanızın da hiçbir anlamı yok. Bunları yapıyoruz; önce, devre kartındaki gömülü yazılımlardan başlayarak kodlama kütüphanelerini, sonra da sekiz katlı üst yazılımı yazdık. Elektrikli otomobil için bu akıllı telefonlardaki Android, iOS işletim sistemleri gibi. Bunları dünyada yapma kapasitesine sahip, bizim de aralarında bulunduğumuz sadece beş şirket var. Üçü Amerikan, biri biz, diğeri Alman. Bu bir tecrübe işidir. Bizim şu anda 68 milyon kilometrelik datamız var. Elektrikli otomobilde en çok konuşulan konulardan biri tek şarjda gidilenmesafe. Burada nasıl bir durumdasınız? Şu anda trafikte olan ve geliştirdiğimiz elektrikli araçların içerisinde 53 kilowatt saat batarya kapasitesi var ve bu bataryayı gece doldurursanız 5,1 TL’ye şarj edip 450 km yol gidebiliyorsunuz. Mesela, İstanbul-Ankara gidiş dönüş ve gün boyu şehir içi kullanım sadece 15 TL’ye mal oluyor. Kendim kullandığım için biliyorum. Elektrikli araçların en büyük problemi menzil ve şarj süresidir. Bizim ilk yaptığımız araçlar, 2003 yılında 20 saatlik şarjla 60 kilometre gidebiliyordu. Biz bunu yavaş yavaş yükselttik. Mesafeyi 450 km’ye çıkarttık, şarj süresini de 20 saatten 45 dakikaya kadar indirdik. Bunu yapabilmemizin nedeni; dünyada herkesin şarj istasyonlarına koyduğu şebekeden gelen gücü arabaya aktaran sistemi, doğrudan arabanın içine koyabilmemizdir. Yani elektrikli otomobil yaparken ayrıca enerji şirketi de mi oluyorsunuz? Elektrikli araba yapmaya çalışan bir sürü şirket var. Enerji depolama, yani batarya sistemlerine çalışan birçok şirket de var. Ama şu kesin; ikisini birden yapamayan hiçbir şirket, gelecekte yaşayamayacak. Dünyada bugün içten patlamalı motorlardan sonra en aptal sistem elektrik enerji sistemidir. İleride bütün sistemler değişecek. Elektrikli otomobil sayesinde geliştirdiğimiz küçük ev tipinden tutun büyük konteynırların içine koyabildiğimiz dev boyutlara, elektrik depolayan sistemlerimiz hazır. Dünyada hem güneşten hem rüzgârdan, hem şebekeden hem de jeneratörden aynı anda şarj edilebiliyoruz. Tekrar şebekeye geri verebiliriz. Jeneratör, regülatör, UPS, frekans dengeleyici, enerji düzeltmesi, enerji kaydırma, enerji temizleme ve enerji güvenliği açısından tek boardla çalışan dünyadaki tek ürün bizimkisi. Bu sistemi alıp üstüne güneş paneli koyduğun zaman hiçbir şekilde şebekeyle bir daha işin olmaz. Şu anda 2, 5, 12, 20 kW saatlik ürünler var. Gigawatt saatlere kadar birçok ürün için testlerimizi yaptık ve hazır durumdayız. Elektrik depolama neden bu kadar önemli? Kimler kullanıyor bu teknolojiyi veya kullanacak? Enerji depolama için DMA’dan ayrı olarak 2014’te OveO adında bir şirket kurduk. Bu önemli; çünkü elektrikli araçlar yaygınlaştığı zaman, örneğin bir mahalleden yüz araç birden elektrik şebekesine yüklenirse tüm altyapı çöker. Oysa bizimmegawatt saatlik konteynırlardan biri olsa, bir-iki saatte doldurursun, altı dakikada bir arabaya aktarırsın. Bu alanda Türk Silahlı Kuvvetleri’yle de çalışıyoruz. Aspilsan şirketiyle birlikte Türkiye’nin bütün karakollarına ve kalekollarına elektrik depolama sistemleri kuruyoruz. Devlet bize 10 ton sınırlaması getirdiği için 10 ton içerisine koyduk. Hepsi iklim kontrollü, yedekli, şifre teknolojisine sahip depolama sistemleri. Yani savaş ortamına dayanacak kadar sağlam ve güvenli teknolojiler. Enerji alanında dünyanın ilgisi nasıl, yurtdışına açılacakmısınız? Değişik ülkelerden ilgilenenler oluyor mu? Elektrikli araçlar ve enerji depolama dünyanın geleceği ise, en önemli konu içindeki bataryalardır. Batarya denilince de içinde lityum gibi nadir bulunan maddeler var. Bunların büyük çoğunluğu da Çin’de Türk-Uygur bölgesinden çıkıyor. Sahibi Çin Devleti’dir. Çin artık bu madenlere sürekli kota koyuyor. Ama bizim Çin Devleti ile ortak şirketimiz var. Biz teknolojiyi sağlıyoruz, onlar da hammadde. China Aviation Lithium Battery (CALB) ile CADMA yani China Aviation ve DMA adında. Kayseri’de üretim tesisimiz var. Bu depolama ürünümüz için çok ilginç yeni bir alan daha keşfettik. Lüks yatlar. Tekneye milyonlarca Dolar veriyorsunuz, ama fosil yakıtlı jeneratörlerle sesten ve titreşimden kurtulmanız çok mümkün olmuyor. Biz de bunları kaldırıp yatlara depolama sistemini kuruyoruz. Sessiz, kokusuz, gürültüsüz enerji imkânı sağladık. Şu anda 10 büyük yat üreticisiyle ön anlaşmaları yaptık. Rina sertifikamızı alıyoruz. Bunun için belki Balkan ülkelerinden birinde bir fabrika kurmayı planlıyoruz. DMA ve OveO olarak bundan sonra hedefiniz nedir? Türkiye, milli elektrikli otomobilini üretmek için ‘babayiğit’lerini belirledi. Ülke olarak başarılı olacakmıyız? Dünya, her 40-50 yılda bir teknolojik sıçramalar yapar. Elektrikli araçlar tam bir teknolojik sıçramadır. Biz şirket olarak bu sıçramayı yakaladık. Türkiye yakaladı mı? Yakalayabilir mi? Bence elini çabuk tutmazsa Türkiye bu sıçramayı da kaçırmak üzere. Son vagonun arkasından uzanıp tutabiliriz belki. Otomotiv pazarı gerçekten çok büyük. Dünyadaki üretimin neredeyse üçte biri bu endüstriyle ilişkilidir. Bugün yılda 120 milyon araç satılıyor. Önümüzdeki yıllarda bu, 350 milyona çıkacak. Çin, Hindistan, Afrika geliyor… Bu açıdan bakarsanız, dünyada bugün bütün elektrikli araçları toplasan 1 milyona ulaşamaz. Yani elektrikli araçlar için pazar çok büyük ve yolun daha başındayız. Her araç satılacak. Önemli olan devletimizin duruşu. Bunu istiyor muyuz, istemiyor muyuz, kesin bir karar verilmesi lazım. DMA ve OveO olarak otomotiv mi, enerji tarafında mı olacağız? Bizim vitrinimiz ve itici gücümüz otomobildir, dünyaya açılan penceremizdir. Biz arabayı yapabildiğimiz için enerji depolamayı yapabiliyoruz. Elektrikli otomobil, bir sonraki yüzyıla hazırlıktır. Onu yapabildiğiniz sürece enerjiye, elektromanyetiğe, tıp bilimine, savunma sanayine, enerjiye, her şeye hükmedersin. Sen tekerleği icat etmediysen, otomobili de ötesini de icat edemezsin zaten. Biz neyi, niçin yaptığımızı bildiğimiz için, önümüzdeki yıllarda otomotivin Apple’ı, Microsoft’u olacağız diyoruz. ÖNDER YOL KİMDİR? 1981 yılında TAC’den mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudu ve ekonomi master’ı yaptı. 1985-1990 yılları arasında Çukurova Dış Ticaret’te çalıştı. 1990’da kendi şirketi Promeks Dış Ticaret ile demir-çelik ticareti yapmaya başladı ve halen devam ediyor. 2007 yılında ortağı Özkan Derindere ile DMA adında elektrikli otomobil, 2014 yılındaysa OveO adındaki enerji şirketlerini kurdu. “Elektrikli otomobil, bir sonraki yüzyıla hazırlıktır... Sen tekerleği icat edemediysen, otomobili de ötesini de icat edemezsin zaten...”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=