2025-2050
ÖNE ÇIKACAK
MESLEKLER VE İŞLER
l Veri Bilimci, Veri Mühendisi, Veri Analitiği (Data ScIence)
Bugün makine öğrenmesi (Machine Learning-ML) veya derin öğrenme (Deep Learning-DL) denilen yapay zekâ türünü mümkün kılan büyük veri (big data), en kritik alan olarak veri bilimini öne çıkarıyor. Şimdiden en popüler uzmanlık alanı Veri bilimi, Veri Mühendisliği, Veri Yönetimi, Veritabanı Yönetimi, Veri Madenciliği, Veri Analitiği, Veri Görselleştirme, Veri Güvenliği, Makine Öğrenimi gibi farklı uzmanlık ve farklı beceriler gerektiren alt alanlara ayrılıyor. Bilgisayar Bilimleri eğitiminin yanı sıra istatistik, matematik ve belli programlama dillerinde uzmanlıklar gerektiriyor. Farklı alanlardaki uzmanlar gerekli eğitimleri alarak veri bilimi alanlarına yönelebiliyorlar. Bugün gelişmiş veri görselleştirme yazılımlarını kullanmayı öğrenerek yeterli beceri ve yeteneğiniz varsa bilgisayar ve yazılım eğitiminiz olmadan da örneğin veri analisti olabilirsiniz. Veri bilimciler çoğunlukla iş analistleri, veri mühendisleri ve yazılımcılarla birlikte ekip olarak çalışıyorlar. Bu konuda detaylı bilgi için Prof. Dr. Tamer Özsu ile yaptığımız röportajı okuyabilirsiniz.
(s. 28)
l Bulut Mühendisliği
(Cloud EngIneerIng)
Google Cloud, Amazon AWS, Mirosoft Azure, IBM Watson, Oracle, SAP gibi şirketlerin sağladığı uzaktan veri depolama ve veri işleme servisleri sayesinde kurumlar, büyük verilerini ucuz, güvenilir ve ölçeklenebilir şekilde kullanabiliyorlar. Birçok ihtiyacı karşılayacak yüzlerce bulut uygulama servisi arasından işletmelerin ihtiyacına en uygun sistemleri tasarlamak ve çalıştırmak ayrı bir bulut bilişim mühendisliği alanının doğmasına yol açtı. Müşteri ilişkileri yönetiminden ERP yazılımlarına, makine öğreniminden metaverse dünyalarına kadar birçok farklı uygulama bulut bilişim servisleri, mimarisi ve yazılımcıları sayesinde hayat buluyor. Hadoop, Spark ve Flink gibi açık kaynak kütüphanelerinin kullanılmasına olanak sağlayarak veri biliminin altyapısını oluşturuyor. Birçok iş ve uygulama için temel oluşturduğundan farklı meslek ve uzmanlık alanlarıyla birlikte çalışıyor. Bu nedenle en çok aranan meslekler arasında ilk sıralarda yerini alıyor. Yazılım mühendisliği ve programcılık eğitimi ve yetenekleri gerektiriyor.
l Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi (AI-ML)
Yapay zekâ ve yapay sinir ağları yaklaşımları, büyük veri kümelerinin kullanılabilir ve işlenebilir olmasıyla birlikte Makine Öğrenimi'ni (ML) günümüzün ve geleceğin temel mesleklerinden biri haline getiriyor. ML uzmanlarının görevi, özel algoritmalara sahip yazılımlarla iş süreçlerini otomatikleştirerek, insandan bağımsız işlemler yapabilecek, kararlar alabilecek, gelecekle ilgili tahminlerde bulunabilecek şekilde, büyük verilerden kendi kendine öğrenebilen yapay zekâlar geliştirmek. Basitçe mevcut girdi verilerden yola çıkan yazılım, yaptığı tahminlerinin doğru ve yanlışlığını yine sunulan çıktı verileriyle sürekli karşılaştırıp buna göre yapay sinir ağı modellerince belirlenen parametrelerini değiştirerek öğrenebiliyor ve yüksek doğruluk oranlarını yakalayabiliyor. Şimdiden insanların yaptığı birçok işi yapabilen yazılımlar ve robotlar var. Nesnelerin interneti (IoT), ses ve görüntü tanıma, ses tanıma ve ses sentezlemeyle otomatik çeviri gibi teknolojilerle bir araya gelen ML, birçok meslekte ve işte insanların yerini alacak, işleri dönüştürecek ve yeni meslekleri ortaya çıkarak en temel gelişme alanı olarak öne çıkıyor. Tıptan hukuka, otonom sürüşten bilimsel çalışmalara, müşteri hizmetlerinden finans dünyasına neredeyse tüm alanlarda hızla uygulama kapsamına alınıyor. Yakın geleceğin en önemli mesleği olan Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi, uzmanlığın önemini daha da artıracak. Başta yazılım mühendisliği olmak üzere bilgisayar, veri bilimi, matematik, istatistik alanlarında eğitim almış kişilerin, MLüzerine akademik bir kariyerden sonra bu alana geçtiği görülüyor. Python gibi yaygın yazılım dilleri bilgisi ve açık kaynak AI kütüphaneleri sayesinde önümüzdeki yıllarda şirketler kendi uygulamalarını kolayca geliştirebilecek.
l Nesnelerin İnterneti Uzmanı (Internet of ThIngs-IoT)
Onlara, sensörlerin efendileri diyebiliriz. Özellikle 5G teknolojisinin gelmesiyle birlikte her fiziksel makinenin, nesnenin veya organizmanın birbiriyle sürekli bağlı olduğu ve sensörlerle anında haberleşebile-ceği nesnelerin interneti mümkün hale geliyor. Hâlen üretim hatlarının otomasyonunda ve perakende sektöründe yoğunlukla kullanılıyor. Çeşitli IoT cihazları üzerinde, platformlar, yazılımlar, donanımlar ve sistemler geliştirmekten ve yönetmekten sorumlular. Temel amaçları insan müdahalesi olmadan, iş ve üretim süreçlerinin makineler arasında kesintisiz sürmesini sağlayacak sensör, yazılım ve altyapıları tasarlamak. Özellikle makine öğrenmesi, bulut bilişim ve 5G iletişim teknolojisi IoT uzmanlarına olan ihtiyacı artırıyor.
l Siber Güvenlik ve Şifreleme Uzmanı
Veri çağına girdiğimiz günümüzde en öne çıkan konulardan biri de siber güvenlik. Siber güvenlik, kurumların ağ, bilgisayar, yazılım ve verilerini kötü niyetli faaliyetlerden koruyarak iş süreçlerinin kesintisiz sürmesi için büyük öneme sahip. Bulut bilişimle verilerin büyük bir ağ üzerinde dolaşması riskleri artırsa da kapalı sistemler de sanıldığı kadar güvende değil. Öyle ki, siber güvenlik artık şirketlerin olduğu kadar, ülkelerin ulusal güvenlik politikalarında yerini aldı. Şifreleme uzmanlığı ise verilerin matematiksel metotlarla, başkaları erişse bile anlayamayacağı şekilde bozarak siber güvenliği artırıyor. Şifreleme uzmanlığı bugün Bitcoin, Etherium başta olmak üzere birçok kripto paranın da temelini oluşturuyor.
l Metin, Ses ve Görüntü Tanıma Uzmanları
Yapay zekâ ve makine öğreniminin önemli alt dallarından biri olan bu uzmanlıklar, özellikle makine-insan ve insan-insan arasındaki iletişim ve etkileşimde çığır açıcı yenilikler getiriyor. Görüntü tanıma teknolojileri sürücüsüz araçlarda yaygın olarak kullanılırken, insanların yüzlerinin tanıyan vücut sıcaklıklarını ölçebilen ve duygu durumlarını belirleyebilen görüntü tanıma teknolojileri ofislerde çalışan takibi ve özellikle yeni pazarlama teknikleri geliştirmek için perakende sektörün ilgisini çekse de bu konuda etik ve yasal tartışmalar sürüyor. Ayrıca metinsel ve sesli iletişim kurabilen ve hatta sesinizden duygularınız anlayabilen sohbet robotları (chatbot) artık o kadar yaygınlaştı ki, çağrı merkezlerindeki istihdamı önemli oranda azaltması ve müşteri etkileşiminin yüzde 95’ini karşılaması bekleniyor. Dünyada ve Türkiye’de birçok finans kuruluş, kendi özel müşteri ilişkilerinde yapay zekâ bot’larını kullanıma aldı. Chatbot’ların kurum içinde izlenmesi, analizi ve ML ile eğitimi (chatbot trainer) konusunda yeni iş alanları ve uzmanlıklar ortaya çıkıyor. ML ile birlikte konuşma tanıma ve doğal dil işleme alanındaki gelişmeler diller arasındaki bariyerleri de azaltıyor. Simültane sesli veya yazılı çeviri imkânıyla yerel yeteneklerin global pazarda iş yapabilmesine olanak sağlıyor.
l Dijital Satış ve Pazarlama Uzmanı
Uzun zamandır yükselişini sürdüren Dijital Pazarlama alanı, pandeminin öne çıkardığı elektronik pazaryerleri ve elektronik satışların zirve yapmasıyla geleneksel pazarlama departmanlarını sarsmış görünüyor. Web siteleri, sosyal medya ve mesajlaşma ortamlarının artan kullanımıyla dijital platformlar konvansiyonel pazarlama araçlarının yerini alıyor. Metin yazarlığı, web yöneticileri ve hatta “influencer” denilen sosyal medya fenomenliği gibi deneyimler bu alanda başarılı bir başlangıç sağlayabiliyor. SEO, Google Analytics, Salesforce, sosyal medya, e-posta pazarlama gibi platform ve teknikleri kullanarak sitelere trafik çekmeyi; müşteri adayları oluşturarak ve markaları tanıtarak satışları artırmayı hedefliyorlar. Grafik, video ve tasarım programlarına aşina olmak ve bu ekiplerle birlikte çalışmak özellikle sosyal medyada etkili pazarlama içerikleri üretmek için kritik önemde. Dijital pazarlama uzmanlığı için online eğitimler oldukça yaygın ve uygun fiyatlara erişilebiliyor. İngilizceye hakimseniz ve deneyiminiz varsa, yurt dışındaki şirketler de bile kolayca çalışabileceğiniz en uygun alanlardan biri.
l Otonom Taşıt Mühendisliği (Autonomous VEhIcle EngIneerIng)
Tekerleğin icadı neleri değiştirmiştir? İşte, otonom taşıt, kendi kendini süren araba, sürücüsüz otomobil ya da robotik otomobil gibi çeşitli isimler bu yeni icadın insanlık tarihine yapacağı etki, tekerleğinki kadar büyük ve derin olabilir. Otomobillerin 20. yüzyılın başında seri üretiminden bugüne, bu endüstrisi abartısız tam bir devrim yaşıyor. Daha 20 yıl önce dünyanın en değerli şirketlerine sahip olan otomotiv endüstrisi önce elektrikli otomobillerin yükselişiyle, ardından teknolojinin neredeyse tüm alanlarını bir araya getiren otonom taşıtlarla sarsılıyor. Otonom taşıt mühendisliği, bugün yollarda gördüğümüz şoförler tarafında sürülen tüm araçların kendi kendini sürmesini sağlayan bir mühendislikler bileşkesi. Son on yıldır Tesla’nın ve birçok markanın insan denetimli sınırlı otonom sürüş özellikleri olsa da artık Google’ın tam otonom modeli Waymo, altı aydır San Francisco’da yaşayan bir test grubu tarafından gerçek dünyada kullanılıyor. Bu öyle bir gelişme ki kapak konumuz geleceğin meslekleri açısından belki de ilk sıraya yazılabilirdi. Ama veri bilimi ve makine öğrenmesi olmasa gerçekleşmeyeceği de bir gerçek. Otonom taşıtlar, öncelikle yüzyıldır dünyayı kirleten içten yanmalı fosil beygirgücünü tarihe gömerken, arabayı ‘sahibi’ olunan bir nesne yerine, gerektiğinde kullanılacak bir ortaklık haline dönüştürebilir. Taksi ve hemen ardından kamyon şoförlerinin işsiz kalması kaçınılmaz görünse de, zaten robotik hale gelen üretim nedeniyle uzun süredir kan kaybeden otomotiv işçileri açısından çok sorun görünmüyor. Otonom taşıtlar, doğaları gereği üretim aşamasında yeni birçok mühendislik alanını bir araya getiriyor. Elektrik Elektronik Mühendisliği, Robotik ve Mekatronik mühendislikleri donanım tarafına ağırlığını koyarken, yeni batarya teknolojileri, ileri sensör teknolojileri ile yapay zekâ ve makine öğrenimiyle Bilgisayar ve Yazılım mühendislikleri otonom taşıtlarda birleşiyor. Şehir trafiği gibi insanlarla aynı ortamda hareket becerisi kazanan otonom otomobiller, uzun yıllardır hayal olan insansı robotlara dev bir adım olarak görülebilir. Ki gelecekte insanların yaptığı fiziksel işlerin tamamının ortadan kaybolmasına yol açarken hayal bile edemeyeceğimiz yeni onlarca farklı işin ve mesleğin önünü de açabilir. Ancak bir süre daha Motor Şehri Detroit’in yollarını daha fazla yabani otlar sarabilir. Otonom otomobillerle ilgili, gönüllü Connect yazarı Defne Ongun Müminoğlu’nun otomotiv şirketlerinden General Motors'ta Ar-Ge ve İnovasyon bölümü yöneticisi Cem Uygur Saraydar’la yaptığı röportajı okumanızı ısrarla tavsiye ediyoruz. (s. 34)
l Sanal Gerçeklik veya Artırılmış Gerçeklik Uzmanı (Metaverse)
Geçen yıl sosyal medya şirketi Facebook’un adını Meta olarak değiştirmesi ve güçlü bir PR çalışmasıyla dünyada popüler hale getirdiği Metaverse kavramı, bir süredir gelişmekte olan birçok teknolojiyi birleştirmesiyle geleceğin işlerin şekillendirecek önemli bir alan. Pandeminin etkisiyle iyice azalan gerçek ortamlarda sosyalleşmenin yerini alması beklenen üç boyutlu sanal gerçeklik dünyası “Metaverse” üç alanda hızlı bir yenilik dalgası getirebilir. Birincisi fiyatları hızla ucuzlayan Sanal Gerçeklik (VR) gözlükleri (Meta’nın Oculus ürünü 299 dolara satılıyor). Gelecekte beyin-bilgisayar arayüzleriyle birleşmesi öngörülen VR gözlüklerin geliştirilmesi, bilgisayar, ses ve görüntü, sensör ve beyin implantları ile donanım tarafında yeni uzmanlıklar ve işlerin ortaya çıkmasını sağlayacak. İkincisi büyük oranda bulut sistemler üzerinde tasarlanan sanal ortamların (Decentarland, Sandbox vb.) ve sosyal oyunların (Roblox, Fortnite vb.) yazılım geliştirme ve grafik arayüzü tasarımı alanlarındaki gelişmeler olacak. Bazen birebir dünyanın dijital haritası üzerine inşa edilen veya tamamen kurgusal bir mekân kullanan bu sanal dünyalardaki arsa satışları bir hayli gündeme geldi. Tabi şimdiden bazı girişimci mimarlık ofisleri bu arsalar üzerinde NFT (kripto değer) haline getirilmiş özgün evler ve binalar inşa edip satmaya başladılar. Sanal mekânlar için mobilya üretenlerden kişiye özel avatarlar için dijital kılık kıyafet tasarlayan moda tasarımcılarına kadar, Metaverse için heyecan dalgası yayılıyor. Üçüncü olarak Metaverse dünyaları, kripto varlıkların temelini oluşturan blokzincirlerle yaratılan NFT’ler ve bu dünyalardaki alışverişlerde kendi kripto paralarını kullanmaları ise ulusal para sistemleri yerine merkeziyetsiz kripto para sistemlerini güçlendirebilir (MANA, SAND vb). Meta’nın 5 yıl içinde AB ülkelerinde 10 bin kişiyi metaverse dünyasında (çoğunluğu uzaktan çalışan) istihdam etmeyi planladığını da hatırlatarak Metaverse’in olası boyutlarını vurgulamış olalım. Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality) ise benzer bir teknoloji, ancak burada dünya sanal değil. Cihazınızın kamerasından alınan gerçek dünya görüntüsü üzerine, o lakasyona ait veya o görüntü için üretilen bilgi veya içeriğin bindirilmesin dayanıyor. Buna uygun gözlükler şimdilik çok pahalı olsa da akıllı telefonlar üzerinde kullanımı yaygınlaşıyor.
l FInTech, kriptoPara, Blokzincir UzmanlIğı (NFT’ler)
Günümüz bankacılık ve finans sektörü, birkaç cepheden teknolojik gelişmelerden en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Türkiye’de son on yılda internet ve mobil bankacılık hizmetlerini kullanan müşteri sayısında 10 kat artış yaşanırken banka personeli sayısında son beş yıldır devam eden azalma devam ediyor. Yapay zekâ kullanan Chatbot’ların yaygınlaşması, banka çağrı merkezlerinde de kan kaybını hızlandıracak etkilere sahip. Ancak yapay zekâ ve blokzinciri teknolojilerinin kullanımıyla yeni iş ve uzmanlık alanları yaratılıyor. Örneğin borsa ve finans piyasalarında yatırım kararı veren yapay zekâları sıkça görmeye başladık. Veri zengini sayılabilecek bu alanlarda yatırım otomasyonu için veri bilimi, veri mühendisliği ve analitiği alanları için önemli bir potansiyel taşıyor. Yeni ödeme sistemleri ve araçları yeni uzmanlık alanları ve fırsatlar yaratıyor. Kuşkusuz bu başlıkta geleceğin işlerini etkileyecek en popüler ve paradigma değiştirici konu, dağıtık defter teknolojisine dayanan blokzinciri yani Bitcoin, Ethereum gibi popüler örnekleriyle gündeme gelen kripto-paralar (crypto currency). Halen hiçbir devlet tarafından resmi olarak tanınmasa da doğası gereği merkezi olmayan (decentralized) internet ve ona bağlı bireysel kullanıcılar tarafından hayat bulan kritpo paraların bugünkü piyasa değeri (market cap), 2 trilyon dolara ulaştı. 2009 yılında kimliği hâlâ tespit edilemeyen Satoshi Nakamato tarafından matematiksel şifreleme teknikleriyle oluşturulan dağıtık defter teknolojisi, yani blokzinciri üzerinde çalışan Bitcoin, Ethereum, Tether ve yeni ortaya çıkan NFT (non-fungible token) gibi kripto paraların toplam adedi 10 binlere yaklaştı... Blokzinciri teknolojisinin, geliştirilecek farklı hizmetlerle bankacılık, noter, sigortacılık, otomatik sözleşmeler üzerinden ticaret hukuku gibi alanlarda birçok mesleği ve alanı etkilemesi bekleniyor. Dijital sanat eseri sayılan veya her türlü özgün dijital varlığın sahipliğini güvence altına alan, alım satımında kolaylık getiren NFT ise sanat dünyasında yeni bir dönem başlattı. NFT’lerin Metaverse’ün yaygınlaşmasıyla dijital varlıkların ve dijital nesnelerin ticaretinde büyük bir hacim yaratacağına inanılıyor. Örneğin en popüler konu özgün avatarların yaratılması ve onların grafik görünümleri için dijital kıyafet ve nesnelerin alım satımı. Bunun için moda festivalleri bile düzenleniyor. Kısacası kripto paralar, finans sektörünü olduğu kadar kültürel ve sosyal hayatı da derinden etkileyerek belki bugün hayal bile edemediğimiz iş ve meslek alanları yaratmaya aday.
l Yazılım ve Uygulama Geliştirme Uzmanı
Yazılım ve uygulama geliştirme uzmanlık ve becerileri konusunda fazla söze gerek yok. Yapay zekânın insan seviyesine ulaşacağı günlere kadar iyi bir yazılımcı her zaman el üstünde tutulacak. Çünkü geleceğin işlerinde veri bilimcilerle birlikte -ki onların da iyi bir yazılımcı olması gerekiyor, her alanda iş gelip iyi yazılımcılara dayanıyor. Ancak onların da temel yazılım yeteneklerinden sonra birçok farklı alanda uzmanlaşmaları gerekiyor. Bugün veri mühendisliği, makine öğrenimi uzmanları, Full Stack Developer denilen uçtan uca geliştiriciler aranırken, bulut bilişim, IoT, otonom araçlar, robotik, kripto para, güvenlik gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış yazılımcı ihtiyacı atarak büyüyor. Kendi algoritmalarını kendileri tasarlayabilen yapay zekâlar -ki bazı futuristlerin Singularity- tekillik ve insanlığın sonu dediği bu zamana kadar yazılımcılar ve algoritma geliştirme yeteneği önemini koruyacak. Ancak her meslekten insanın kod yazmadan basitleştirilmiş arayüzler ve hazır kütüphaneler sayesinde kendi uygulamalarını geliştirebileceği bir döneme de yaklaşıyoruz. Örneğin OpenAI şirketinin geliştirdiği GPT-3 doğal dil işleme (NLP) yapay zekâsı, kendisinden yazılı olarak istediğiniz özelliklere uygun kodları üreterek programlama yapmanıza imkân sağlıyor. Bu nedenle STEM, algoritmik düşünme, veri analizi gibi beceriler yazılımcı olmasanız da her meslekten insanın kendi uygulamalarını yapay zekâya anlatarak üretmesini sağlamak adına önem kazanacak.
l Dijital Dönüşüm, Organizasyonel Gelişim ve Teknik İşe alım Uzmanları
Pandemiyle birlikte şirketlerin ana gündemine oturan dijital dönüşümde uzman kişiler, özellikle değişen satış, pazarlama ve ticaret kanalları, uzaktan ve hibrit çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasıyla iş süreçlerini ve müşterilerle etikleşimin dijital ortamlara uygun hale getirilmesinde, doğru teknolojilerin uygun maliyetlerle seçilip uygulanmasında ve yeniliklerin takip edilmesinde kritik görevler üstleniyorlar. Bilgisayar ve yazılım mühendisliği okuyanlar başta olmak üzere yapay zekâ, veri tabanı yönetimi gibi konularda eğitimleri ve bilgileri olanlar bu alanda çalışabiliyor. Organizayonel gelişim uzmanları, şirketlerin değişen iş süreçleri ve yeni rekabet koşullarına uyum sağlaması için insan kaynakları bölümlerinde organizasyonel yapısının güçlenmesi için gerekli işgücünün belirlenmesi, gerekli eğitimlerin tasarlanması, performans yönetimi gibi konularda görev alıyorlar. Endüstri mühendisliği başta olmak üzere ekonomi ve sosyal bilimler eğitimi olanlar bu alanda çalışabiliyor. İnsan kaynakları alanında son yıllarda öne çıkan bir dal ise Teknik İşe Alım Uzmanları. Özellikle kurumun ihtiyaçlarına ve kültürüne uygun yeteneklere, değişen çalışma kültürü ve küreselleşen işgücü koşullarında ulaşmak ve istihdam etmek için aranan bir uzmanlık haline geliyor. Teknik işe alım uzmanlığı için insan kaynakları deneyiminin yanı sıra özellikle teknoloji dünyasını yakından takip etmek veya bu alanda deneyim sahibi olmak öne çıkıyor.
l Süreç Otomasyonu Uzmanları
Geleceğin iş hayatında önemli bir yer edinecek ve birçok meslekte insanlara olan ihtiyacı azaltabilecek uzmanlıklardan biri de Süreç Otomasyonu veya Robotik Süreç Otomasyonu denilen alanda gerçekleşecek. Şirketlerde sürekli tekrar eden çok karmaşık olmayan süreçlerin tespit edilerek uygun otomasyon sistemlerine aktarılması, bir sonraki aşamada bu süreçlerin makine öğretimiyle, yapay zekâyla yapılabilir hale getirilmesini sağlıyorlar. Müşterilerden gelen bilgilerin otomatik olarak ilgili departmanlara veya kişilere aktarılması, görüntü işleme, ses işleme gibi teknolojilerin satış, pazarlama, muhasebe gibi iş süreçlerine entegre edilmesi görevlerini üstleniyorlar. IBM gibi şirketler, özel süreç otomasyon platformları sağlıyorlar. IBM’in sitesindeki tanıtımda “dijital işçi tasarlayıcısı” tanımı, bu iş alanı için oldukça sembolik ve açıklayıcı olabilir: “IBM otomasyon yazılımı platformu, olası her durumda düşük kodlu araçlar kullanılarak herhangi bir bulut üzerinde akıllı otomasyon hizmetleri, uygulamaları ve dijital işçiler tasarlamak, oluşturmak ve çalıştırmak amacıyla kullanılan bir dizi önceden entegre edilmiş temel ve esnek yazılımdan oluşur.”
l Kuantum Bilgisayar ve Kuantum Programlama Uzmanları
Kuantum bilgisayarlar ve programlama henüz emekleme ve araştırma geliştirme alanında olsa da yakın geleceği şekillendirecek alanlardan biri. Kuantum Bilgisayar yapımı, kuantum fiziğinin bulgularından yola çıkarak atom altı parçacıkların süperpozisyon ve dolanıklık özelliklerinden faydalanıyor. Günümüzün bilgisayarları oldukça küçükmüş transistörlerin (1) ve (0) değerlerinden oluşan ‘bit’lerle bilgi saklayıp işlemleri gerçekleştiriyor. Kuantum bilgisayarı ise, özel bir ortamda hapsedilen “dolanık” atom altı parçacıkların (bunlara kubit deniliyor) özellikleri sayesinde (1) ve (0) olabilmesinin yanı sıra aynı anda hem (1) hem de (0) olabilme (süperpozisyon) özelliğinden faydalanılıyor. Sisteme her bir kubit eklendiğinde işlem gücünü 2’nin üsleri oranında artıyor. Bugün hayal bile edilemeyen bir işlem gücüne çıkılabiliyor. Ancak bir kübit yapıp onu sabit tutmak, bugün pek kolay değil. Yapılmış en yüksek kübit seviyesi 66 kübit ile Çin’de bulunuyor ve kocaman bir odayı dolduruyor. Google, IBM ve Microsoft’un 50 kübite çıkan sistemleri var. Bugünün süper bilgisayarlarıyla bile imkânsız görülen, örneğin şifreleme tekniklerini kıracak işlem güçleri mümkün hale geliyor. Klasik bilgisayarlardan farkları nedeniyle programlama için özel algoritmalar tasarlanması gerekiyor. Ayrıca bu özellikleri kullanarak kuantum internet, kuantum şifreleme, kuantum yapay zekâ konularında da gelişmeler yaşanıyor. Bu alanın artan sayıda bilimsel ve teknik çalışmaya konu olacağı ve önümüzdeki 20 yıla damgasını vurması bekleniyor.
l Malzeme Bilimi ve Mühendisliği
Malzeme, insanlık tarihi kadar eski bir alan olarak, günümüzde de önemini artırarak sürdürüyor. Maddelerin mekanik, kimyasal, elektriksel, termal, optik ve manyetik özelliklerinden faydalanarak yeni malzemeler üretmek için çalışan bir alan. Enerji sektöründe güneş enerji panellerinden hidrojen yakıt hücrelerine, silikon işlemcilerden nanoteknolojiye, biyomühendislikten uzay bilimlerine, seramik malzemelerden metalurjiye çok disiplinli şekilde farklı bilim ve mühendislik alanlarıyla çalışarak onlarca endüstriye çalışabiliyorlar.
l Genetik ve Biyokimya Mühendisliği
Canlılığın nasıl mümkün olduğu ve nesilden nesile nasıl aktarıldığına ilişkin sorulara yanıt arayan bilim insanları, 1953 yılında DNA adı verilen molekülün yapısını keşfettiler. Bu öyle bir keşif oldu ki, aradan geçen 70 yılda büyük ilerlemeler yaşandı. 2000’li yıllarda gen dizileme çalışmalarıyla başta insan olmak üzere bitki ve hayvanların gen dizilemesi hızla yapılabilir hale geldi. Gen kaynaklı insan hastalıklarıyla tıp alanında ve gıda endüstrisinde büyük ilerlemeler kaydedilse de genlerin karmaşık işlevleri, hâlâ büyük bir araştırma alanı olmayı sürdürüyor. Son yıllarda geliştirilen ve 2020'de Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Emmanuelle Charpentier ve Jennifer Doudna’nın imzasını taşıyan CIRPR-Cas9 adı verilen teknikle, DNA dizileri üzerinde istenilen bölümlerin kesip çıkarılmasına ve yeni bölümler eklenmesi mümkün hale geldi. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerle moleküler modellenmenin mümkün olması yeni olanaklar sağlıyor. Bu gelişmeler önümüzdeki yıllarda Genetik ve Biyokimya Mühendisliği alanında devrimsel gelişmelerin önünü açıyor. İnsanlar için yedek organların yetiştirilmesinden genetik hastalıklarının terapisine, pandemi de gördüğümüz gibi yeni aşı ve kişiye özel ilaçların geliştirilmesinden yeni bakteri ve bitki türleriyle enerjiden gıda sektörüne onlarca alanda keşiflerin önünü açıyor, yeni iş ve meslek alanları yaratıyor. Ancak insan genlerinde değişikliklerle mümkün görünen zekâ artışı, boy, saç ve göz rengi gibi birçok fenotip özelliğin değiştirilmesi konusunda ise etik, toplumsal, siyasi, hukuksal ve patent hakları alanlarında tartışmalar tüm canlılığıyla sürüyorken İnsan 2.0 ve "biohacker” kavramlarıyla farklı yaklaşımlar gündeme geliyor. Genetik ve biyokimya, kuşkusuz yapay zekâ ile birlikte önümüzdeki yılların belirleyici ve tatışılacak alanları olacak.
l Noröbilim ve Beyin Makine EtkilEşim Uzmanları
Beyin ve sinir sisteminin çalışma prensiplerini araştıran bir alan olan Nörobilim, tıptan biyolojiye, matematikten psikolojiye kadar birçok alanı birleştiriyor. İnsan beyninde yaklaşık 100 milyar nöron hücresinin 100 trilyon bağlantıyla çalıştığı tahmin ediliyor. Bugün yapay zekâ ve makine öğrenimine imkân sağlayan yapay sinir ağları, noröbilimin sinir hücrelerinin çalışma prensipleri üzerine yaptığı araştırmalarından esinlendi. 2000’li yıllarda başlayan insan beyin haritalanmasına yönelik çalışmalar hızla ilerlerken Tesla ve Spacex’in kurucusu Elon Musk’ın bir girişimi olan Neuralink insan beynine yerleştirilen kılcal sensör kablolarla doğrudan bilgisayara bağlayacak teknolojiler geliştiriyor. Musk’un “metaverse” girmek için beyin-bilgisayar bağlantısının VR gözlüklerden daha kullanışlı olacağını söylemesi, gelecekte bu alanda neler yaşanabileceğini gösterse de felç geçiren birçok insanın hayatına önemli katkı sağlaması bekleniyor.
l Yapay Zekâ Tıbbi Teşhis Uzmanları
Yapay zekâ ve makine öğreniminin en etkili olacağı alanlardan birinin, tıpta hastalıkların teşhisinde ve yeni tedavi yöntemlerini keşfinde etkili olması bekleniyor. Bu alandaki ilk teşhis denemelerinde büyük doğruluk oranlarına ulaşan yapay zekâ sistemleri, şimdiden bazı teşhis hatalarının düzeltilip tedavinin değiştirilmesine bile yol açtı. Başta kanser hastalarının doku görüntü verilerinden makine öğrenmesi teknikleriyle eğitilen yapay zekânın yakında erken teşhisler konusunda yaygın olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Tıp dünyasında doktorlara yardımcı olacak bu sistemlerin eğitilmesinde ve geliştirilmesinde uzman kişilere büyük bir ihtiyaç duyulacak. Yine önerilen tedavi yöntemlerinin uygulanmasında ve takibinde akıllı sistemlerin yaygınlaşması bekleniyor. Tıp alanında bu sistemlerin doktorların önemini azaltmayıp doğru teşhis ve tedavide güçlü bir destek sağlayacağı savunulsa da, kişisel bilgi ve deneyime olan güveni azaltacağı da iddia ediliyor. Ancak yapay zekânın, ses ve görüntü tanıma, doğal dil işleme, aşağıda görüleceği gibi robotik cerrahi ve robotik bakım gibi alanlardaki gelişmelerle tıp dünyasında önemli etkileri olacağı ve yeni uzmanlık alanları yaratacağı kesin.
l Robotik Mühendisliği
Bugüne kadar sanayi üretiminde yaygın olarak kullanılan robotlar, evlerde ve ofislerde gündelik hayatın içinde yerini alacak gibi görünüyor. Özellikle kendi kendine sürüş yeteneğiyle otomobillerde yaşanan bilgi birikimi, robotların dış dünyayı algılayıp kendi kendine hareket etme yeteneklerini büyük oranda artırdı. Bu sayede özellikle insansı robotların birçok alanda kullanımına olanak sağlayacak. Tıpta cerrahiden hasta bakımına kadar birçok deneme sürdürülüyor. Robotik cerrahi alanında önemli başarılar şimdiden sağlandı. Sanayiden sonra şimdi ofislerde, restoranlarda kullanılmaya başlandı. Pizza ve hamburger yapan robotlarla ilgili haberler hızla çoğalıyor. Depoların ardından şimdi dağıtımdan teslimata kadar tedarik zincirinde kullanımı gündeme geliyor. Ayrıca robotların tüm dünyada tarımsal istidamın düşmeye devam etmesiyle gıda güvenliği sağlamak ve verimlilik ihtiyacıyla kullanması yaygınlaşacak. Saban ve traktörlerden sonra tarım robotları üçüncü teknik devrim olarak görülüyor. Robotların fabrikalardan çıkıp tarım, hizmetler ve gündelik hayatın içinde yaygınlaşması farklı tasarımlardan programlamaya, satıştan tamir ve bakıma kadar devasa bir endüstriye dönüşme potansiyeli taşıyor.
l Yapay Zekâ Hukuku Uzmanları
Yapay Zekâ ve makine öğreniminin birçok açıdan etkileyeceği alanlardan biri de hukuk olacağı belirtiliyor. Bir süredir yapay zekânın geçmiş yargı kararları verileriyle eğitilerek yargıçlara karar verme konusunda yardımcı olması konusunda denemeler yapılıyor. Ancak burada etik konular, eski verilerdeki yanlış kararlar üzerinden eğitilen yapay zekâların da aynı hataları tekrarlaması gibi konular tartışılıyor. Bununla birlikte avukatlık mesleği açısında önemli etkileri olması bekleniyor. Bir grup avukat ve yapay zekânın yarıştığı bazı dava konularında yapay zekâ hem daha isabetli hem de kısa sürede öngörülerde bulunabildi. Ancak bu avukatlık mesleğinin ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Yapay zekâ sayesinde davaların ön araştırması tarafındaki yardımcı iş gücünde önemli azalmaya neden olsa da özellikle küçük avukatlık firmalarına rekabet avantajı sağlıyor. Bununla birlikte yapay zekânın kullanıldığı alanlardaki hukuksal gelişmeler ise avukatlara yeni uzmanlık alanları açıyor. Örneğin yapay zekânın ortaya çıkardığı bir tasarımın mülkiyet haklarından tutun sürücüsüz bir otomobilin bir kazadaki sorumluluğuna kadar birçok yeni hukuksal durum gündeme gelecek.
l Yenilenebilir Enerji Uzmanları
Dünyanın karşı karşıya olduğu iklim krizi acil olarak fosil bazlı enerji kaynaklarını terk etmemizi zorunlu kılıyor. Birçok ülke bu konuda hedefler belirleyerek hareket geçti. Bu durum özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyacı artırdı. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisi konusunda önemli gelişmeler oluyor. Ayrıca uzun yıllardır bilinen füzyon teknolojisi konusunda yeni testler ve araştırmalar yapılıyor, yakıt hücreleri konusunda araştırmalar sürüyor. Yenilenebilir enerjide yükselen ivmelenme yeni üretim, aktarım ve depolama teknolojilerini teşvik ederek yeni alanlar açacak ve istihdamı artıracak.
l Sürdürülebilirlik Uzmanları
Sürdürülebilirlik, çevre, sosyal ve ekonomik yönleriyle insanlığın dünya üzerindeki geleceğiyle gündeme gelen en önemli konulardan biri. Birleşmiş Milletler’in girişimiyle dünya ülkelerinin katılımıyla oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), devletler, şirketler ve bireylere sorumluluklar getiriyor. Şirketler sürdürülebilirlik konusunda uzmanları ve yöneticileri istihdam ederek faaliyetlerini SKA’lara uyumlu hale getirmeye çalışıyorlar. Sürdürülebilirlik uzmanları bu hedefler için projeler üretiyor, hayat geçiriyor ve şirketin bu konulardaki performansını takip ediyorlar.
l Uzay ve Roket Mühendisliği
Uzay endüstrisi yakın bir zamana kadar devletlerin ve onlara çalışan birkaç büyük şirketin elindeydi. Ancak özel uzay şirketlerinin son 10 yılda büyük bir atılım içinde olduğunu söyleyebiliriz. Elon Musk’un Mars projesiyle popüler olsa da özel uzay endüstrisi uzay turizmi başta olmak üzere, uydu internet sistemlerinin kurulması ve işletilmesi konusunda hızlı gelişmeler yaşanıyor. Yeni roket sistemlerinin geliştirilmesinden gezegenlere yerleşime, uzay turizminden uzay madenciliğine kadar birçok yeniliğe ve keşfe açık bir alan. Türkiye’nin uzay ajansı TUA’nın kurulduğunu, kendi fırlatma sistemi, itki ve uydu sistemlerini geliştirmeye başladığını belirtelim.